Page 358 - Sanatın ve Sanatkarın İzinde
P. 358

Ahşap ve ağaç, tarihin ilk dönemlerinden itibaren âdemoğlunun hizmetine sunulurken, mi-
                              marî yapılardan yaşam alanlarına ve oradan günlük kullanıma kadar pek çok sahada çevreyi ve
                              insanı müşfik tabiatıyla kuşatıp cezbetmiştir.

                              Tarihi süreç içerisinde ağaç, ecdadın maharetli ellerinde kâh sanata ve kâh da zanaata dönüşe-
                              rek âlâ estetik güzellikleri hâvî birbirinden değerli eserlere ve eşyalara dönüşmüştür. Bastoncu-
                              luk sanat ve zanaatımız da söz konusu dönüşümün öznesinde kendine ayrı bir yer bulmuştur.

                              Bastonun en önemli işlevi, yürümekte zorlananlara bir nev’i dayanak olması iken tarih içeri-
                              sinde baktığımızda bastonun kimi zaman bir iktidar sembolü, kimi zaman bir silah olduğunu,
                              kimi zamansa bir otoriteyi temsil ettiğini görmekteyiz.

                              Anadolu’da günümüzdeki bilinen formuyla bastonun kullanımının 19. yüzyılın ortalarında baş-
                              ladığı ve buradan yayıldığı bilinmektedir. Daha önceleri baston yerine asa kullanılmaktaydı.
                              Asanın bastondan farkı, daha uzun ve başının topuzlu olmasıydı.

                              Baston  kullanımının  yaygınlaşmasının  ardından,  Anadolu  coğrafyasında  yetişen  mukavim
                              ağaçların dalları ve gövde unsurları baston ustalarımızın ellerinde âdeta ikinci baharını yaşa-
                              maya başlamışlardır. Karabük, Devrek, Taraklı ve Ahlat, Türk bastonculuk sanatına yeni eserler
                              ve isimler kazandıran önemli merkezlerdendir.

                              Kakma ve oyma tekniklerinin yanında boyama yöntemleriyle asalet ve zarafet unsurları yükle-
                              nen bastonların gövdelerinde ceviz, gül ağacı, venge, dış budak ve kayın gibi sert ağaç türevleri
                              kullanılmaktadır. Ancak sağlamlıkları ve dayanıklılıkları nedeniyle kızılcık ve ceviz ağaçlarının
                              ustalarca daha çok tercih edildiği görülmektedir.

                              Baston el sanatında sırasıyla ağaç seçimi, fırınlama, tornalama, gövde, sap, uç takma, sistire
                              ve zımpara, boyama, süs işleme ve vernikleme işlemleri icra edilir. Bastonlar kendinden saplı
                              olabildiği gibi takma saplı ve şişli saplı da yapılabilir.

                              Baston sanatında tezyinat sap kısmında yoğunlaşmaktadır. Tezyinatta manda, koç ve sığır boy-
                              nuzunun yanı sıra bağa, sedef, fildişi ve gümüş gibi değerli malzeme ve mücevherlerin kullanıl-
                              dığı görülmektedir.

                              Kaliteli ağaç ve malzemeler kullanılarak elde edilen, kafa-gövde uyumuna sahip, ince ve zarif
                              sanat zevklerinin yansımalarıyla taçlanan ve üzerinde geleneksel Türk motiflerini barındıran
                              bastonlar, dünden bugüne, bugünden yarına uzanan kıymetli bir kültür öğesidir.
   353   354   355   356   357   358   359   360   361   362   363