Page 379 - SAĞLAM BANKACILIK MODELİ İLE "KATILIM BANKACILIĞINA GİRİŞ"
P. 379
Katılım bankacılığının önünün çok açık olduğunu belirtmeye gerek bile yok. 2. Bölüm’de daha sağlıklı ve hızlı gerçekleşebilmesi için teknolojik alt yapının sürekli geliştirilmesi
görüldüğü gibi son on yıllık süreçte 4 katılım bankasının ortalama performansı gelenek- gerekiyor. Sistemin bir başka sorunu ise kendini anlatacak bir medya ayağının olmaması.
sel bankaların ortalamasından daha iyiydi, ki 10 yıl önce en büyük sorunlarının başında Katılım bankaları medya şirketine sahip olsun, demiyorum şüphesiz. Ama özellikle yurt-
ölçek sorunu,yani yeterince aktif varlığa sahip olamamak bulunan katılım bankaları 10 dışında Islamic Finance News, Euromoney, IFIS gibi bu konularda haber sağlayıcı yapılar
yılda geldiklerini noktada önemli bir büyüklüğe ulaştılar. Bu nedenle bir 10 yıl daha bu çok faydalı işler yapıyor. Benzeri yapıların Türkiye’de kurulmasıyla katılım bankacılığının
performansla ilerlemeleri durumunda yaklaşık %5 civarında olan pazar paylarının ikiye kamuoyuna kendini anlatması oldukça kolaylaşacaktır.
katlanarak artık %10 değil logaritmik bir büyüme göstererek %15–25 arasında bir değere Bu kitapta belki en iyisi olmayı başaramamış olabilirim ama elimde geldiğince farklı
ulaşması mümkün gözükmektedir. olmaya ve okuyuculara katılım bankacılığına farklı pencerelerden bakış açıları kazan-
Türkiye artık katılım bankacılığı sayesinde yurtdışındaki çok büyük fonları ülkeye ge- dırmaya çalıştım. Aslında bölümlerin ilk sayfalarındaki “pencere” vurgusu da buradan
tirme potansiyeline de sahip. Fakat bu potansiyelin ortaya çıkarılması için daha zengin geldi ve buradan da winomy ismi doğmuş oldu. Ben elimden geldiğince samimi bir dil
çeşitte finansal ürünlere ve araçlara ihtiyaç var. Yine 2. Bölüm’den hatırlanacağı üzere kullanmaya, 1,5 yıllık incelemelerimde gördüklerimi mümkün olduğunca kitaba taşımaya
İngiltere gibi faizsiz finans açısından başarılı olması hiç de beklenemeyecek bir ülke gerek çalıştım. Bu süreçte Kuveyt Türk’ü de bir kez daha kutlamak gerekiyor, gerçekten katılım
yasal mevzuat altyapısının güçlülüğü gerekse de özel sektörün azmi sayesinde dünyanın bankacılığının doğru bir şekilde anlaşılabilmesi için bütün kaynaklarını seferber ederek
en önemli faizsiz finans merkezlerinden birisi hâline gelmiştir. Niçin İstanbul dünyanın oldukça şeffaf davrandılar. Bu çalışma başka bir kuruluşla yapılıyor olsa muhtemelen
katılım bankacılığının merkezi olmasın? Bu konuda şüphesiz Türkiye’nin ve İstanbul’un “Şirket sırrımız” denilebilir, içeriden bu kadar bilgi taşımama izin vermeyebilirlerdi.
büyük bir potansiyeli var ama bu hedefin gerçekleştirilmesi amacıyla Türkiye’de katılım Son olarak bu bankaların müşterisi olmayı düşünenler için de bir şeyler söylemek
bankacılığına çok ciddi bir alt yapı yatırımı gerektiği aşikârdır. istiyorum.Bu bankalardaki uygulamalar İslam diniyle uyum göstermesine rağmen sa-
Her şeyden önce katılım bankacılığı konusunda yetişmiş insan sayısı çok az.Hâlihazırda dece dinî hassasiyetleri yoğun olan Müslümanlar kişiler için değil her dinden kişi için de
katılım bankacılığında hizmet veren iş gücünün bir kısmının da bu kategoriye giremeyece- uygundur. Oysa sadece faiz hassasiyetleri olduğu için geleneksel bankalara gidemeyen
ği söylenebilir. Burada “yetişmiş insan”dan kastım, katılım bankacılığı teorisini sindirmiş kişiler başka seçenekleri olmadığı için buralara geliyorlar. Bu yoğunluğun görülmesi ise
ve katılım bankasında çalışarak bunu tecrübeyle zenginleştirmiş kişilerdir. Çünkü sistem “Bu bankalar sadece bu kişiler için mi var?” sorusunu doğuruyor. Fakat buna en güzel
ancak bu nitelikte insanlarla gelişebilir. cevabı Türkiye’deki katılım bankalarından biri olan Türkiye Finans Bankası’nın mottosu
Yeni insan yetiştirmek için daha kurumsal yapılara ihtiyaç var. Şu an katılım bankacı- veriyor: “Bankamız hepimiz için”. Evet, buradan yola çıkarak “Katılım bankaları hepimiz
lığı eğitimleri katılım bankalarının bünyesinde yürütülüyor. Zaman zaman bu konuyla ilgili için” diyorum. Herkes gönül rahatlığıyla bir katılım bankası müşterisi olabilir.
çeşitli enstitü, vakıf, dernekler kurulmaya çalışılsa da geleneksel bankacılık sektöründe
olduğu kadar ciddi bir müessese hâlâ kurulabilmiş değil. Bir başka kitapta tekrar buluşmak dileğiyle…
Ayrıca sistemin içinde insan yetiştirmek için profesyonel hizmet kuruluşları da mevcut
değil. Yani bir katılım bankasında çalışmaya başlayan personel sadece kendi bankasının
ve TKBB’nin sunduğu eğitimlerle yetiştirilmeye çalışılıyor. Şüphesiz bunlar da önemli ama
ciddi anlamda nitelikli insan yetiştirmek için daha yoğun eğitim ve daha profesyonel M. Şerafettin Özsoy
standartlarda hizmet veren kuruluşlara ihtiyaç var.
Sistemin bir başka sorunu ise katılım bankacılığında yeni bilgiler, know–how üreteme-
mek. Bununda en önemli kaynağı, nitelikli araştırma çalışmalarının yeterince yapılamama-
sı. Hâlihazırda bu alanda her sene 10–15 civarı yüksek lisans ve doktora tezi yayınlanıyor
fakat maalesef bunların birçoğu güncel olmayan, çok eskimiş bilgilerin derlemesinden
ibaret. Çünkü gerçek uygulamaların incelemesinin yer almadığı bu çalışmalar, piyasada
bulunan az sayıdaki eski tarihli kaynağı referans almak zorunda kalıyor. Ayrıca yabancı
kaynaklar da bu konuda yetersiz kalıyor, çünkü Türkiye uygulamasında çok önemli farklı-
lıklar var ve yabancı kaynaklarda bu konular nerdeyse hiç yer almıyor.
Sistemin teknolojik alt yapı açısından da çok ciddi yatırımlara ihtiyacı var. Neredeyse
bütün işlemlerin dijital sistemler üzerinde yürüdüğü katılım bankacılığı operasyonlarının