Page 44 - SAĞLAM BANKACILIK MODELİ İLE "KATILIM BANKACILIĞINA GİRİŞ"
P. 44
nakde kolayca dönüştürülebilecek varlık tutacağına karar verilmesi süreci likidite yönetimi
olarak adlandırılmaktadır. İkinci olarak, banka yönetimi varlıkları en düşük risk yaratacak
şekilde çeşitlendirmelidir. Bankanın varlıkları nedeniyle ne miktarda risk üstleneceğine
karar verilmesi süreci aktif yönetimi olarak bilinir. Üçüncü olarak, banka yönetimi kay-
nakların en düşük maliyetle nasıl elde edilebileceğine karar vermek durumundadır ve bu
süreç pasif yönetimi olarak adlandırılır. Son olarak, banka yönetimi bankanın sürdürmesi
gereken sermaye miktarının ne olacağına ve bu sermayenin nasıl elde edileceğine karar
vermelidir. Bu süreç ise sermaye yönetimi olarak adlandırılmaktadır. 43
Tablo 1-1.5
Temsilî Banka
Bilançosu Ekonomik Sosyal Şekil 1-1.5
Gelişmeler Gelişmeler
Banka Yönetimi:
Genel İlkeler ve
Likidite Riski Likidite Yönetimi Kredi Riski Karşılaşılan Riskler
Bilançonun pasifler kısmına bakıldığında bankanın net sermayesinin 2 milyon TL, toplam
yükümlülüklerinin de 27 milyon TL olduğu görülmektedir. Dikkat edilirse bu borçların Banka Yönetimi
büyük kısmı mevduat sahiplerine olan borçlardır. Burada esas önemli nokta ise mev-
duat sahiplerine olan borçların önemli bir kısmının, mevduat sahipleri istediği zaman
ödenmesi gereken vadesiz mevduatlar olmasıdır. Mesela yukarıda verilen bilançoda bu Sermaye Yönetimi Banka Aktif Yönetimi GELENEKSEL BANKACILIK VE PARA KATILIM BANKACILIĞININ TARIHI VE GELIŞIMI KATILIM BANKACILIĞINDA TEMEL ILKELER KATILIM BANKACILIĞINDA FON TOPLAMA YÖNTEMLERI KATILIM BANKACILIĞINDA FON KULLANDIRMA YÖNTEMLERI
durumda olan herkesin bankadan parasını çekmesi, bankanın toplam borçlarının üçte
birlik bir kısmının ödenmesi gerektiği anlamına gelir ve bu da banka için büyük bir risk
teşkil eder. Ancak normal şartlarda böyle bir ihtimal pek mümkün değildir. Çünkü bazı
mevduat sahipleri para çekerken bazıları da yatırmaktadır ve büyük bir kısım mevduat
da sabit olarak durmaktadır. Bu nedenle bankalar müşterilerden gelen bu talepleri top-
lam borçlarına nisbetle çok küçük miktarda bir nakitle karşılayabilmektedir. Yukarıdaki Pasif Yönetimi
bilançoya bakılacak olursa aktifler kısmındaki nakit ile bankanın elinde bulunan, merkez Piyasa Riski Operasyonel Risk
bankası ve diğer bankalar nezdindeki kolayca nakit hâline dönüştürülebilecek vadesiz
mevduatları borçların ancak yarısını karşılayabilecek seviyededir. İşte bu bankanın nakit
parası ile merkez bankası ve diğer bankalar nezdindeki vadesiz mevduatlarının hepsine Teknolojik Siyasal
Gelişmeler Gelişmeler
rezervler denilmektedir.
Bankaların rezervleri borçlarla kıyaslandığında oldukça düşük bir miktardır. Bütün
bankalar bu şekilde çalışmaktadır ve bu çalışma yöntemine kısmi rezerv bankacılığı adı
verilmektedir. 42
Banka Yönetimi: Genel İlkeler
Bir bankanın bilançosu ve bu bilançodan yararlanarak temel faaliyetleri gösterildikten
sonra bu bilançonun nasıl şekilleneceğine karar verme süreci daha kolay incelenebilir.
Bankacılıkta bu süreç genel yönetim ilkeleri olarak adlandırılmaktadır. Bir banka yöneticisi
bilançonun aktifinin ve pasifinin nasıl şekilleneceğine karar verirken dört temel faktörü
göz önünde tutar.
İlk olarak, mevduat çıkışı ile karşılaşıldığında müşterilerin taleplerini karşılayabilmek
için bankanın elinde ne kadar serbest rezerv tutması gerektiğine karar verilmesi gerekir.
Bir bankanın mevduat şeklindeki yükümlülüğü karşılığında elinde ne kadar nakit veya
44 | GELENEKSEL BANKACILIK VE PARA | 45