Page 208 - Sanatın ve Sanatkarın İzinde
P. 208

Naht sanatı, bir nevi oyma sanatıdır; genelde ahşap oygu sanatı olarak da bilin-
                                   mektedir. Türklerin  Müslümanlığı  kabulünden  sonraki  dönemlerde  ve  Anadolu
                                   Selçuklu dönemlerinde ahşap oyma örneklerine rastlayabiliyoruz. Abanoz, ceviz,
                                   elma, armut, sedir, gül ağacı, maun, kayın, venge, dişbudak, zeytin, gürgen gibi
                                   ağaçlar  üzerine  oyma,  kakma,  boyama,  çatma  (kündekârî)  ve  çakma  (kafes  işi)
                                   gibi tekniklerle bezenmiş ve günümüze kadar ulaşan ahşap örneklerden Selçuk-
                                   lu Dönemi’nde bu sanat dalında üstün bir düzeye ulaşıldığını anlamaktayız. Düz
                                   satıhlı derin oyma, yuvarlak satıhlı derin oyma, eğri kesim, şebekeli oyma (ajur)
                                   gibi oyma teknikleriyle süslenmiş parçalar; düz satıhlı kakma ve kabartmalı kak-
                                   ma gibi kakma teknikleriyle dekore edilmiş örnekler, düz yüzeyli boyama, kabart-
                                   malı yüzeyli boyama gibi boyama teknikleri ve kündekârî, yalancı kündekârî gibi
                                   çatma teknikleriyle yapılmış eserler her tekniğin zengin bir repertuar bulundur-
                                   duğuna işaret etmektedir.

                                   Naht sanatında ip gibi inceltilmiş çelik tele çentikler açmak suretiyle yay gibi kul-
                                   lanılarak ahşapların oyulması çok eski tarihlerden beri bilinmektedir. Günümüz-
                                   de ise bu, el kıl testereleri ile gerçekleştirilmektedir. Ne kadar teknolojik makina-
                                   lar çoğalırsa çoğalsın hiçbir zaman el işinin yerini tutmamaktadır.
                                   Osmanlı İmparatorluğu zamanında ise ağaç oyma, metal oyma sanatı en yüksek
                                   seviyesine ulaşmıştır. Rumî ve hatai dediğimiz çiçek, nebat ve hayvanların stili-
                                   ze edilmesinden meydana gelen tezyini motifler kullanılmıştır. Mimarî eserlerin
                                   iç ve dış kısımları bu sanatın ustaları tarafından bezenmiştir. Başlıca uygulama
                                   alanları da cami ve türbelerin mihrab ile minberleri, cami ve medreselerde kulla-
                                   nılan rahleler, kapı, pencere, dolap kapakları olmuştur. Evlerde kullanılan çek-
                                   mece, sandık gibi eşyaların süslemelerini, çeşitli mimarî eserlerin iç kısımlarına
                                   yazı yazan hattatların yazılarını tahta üzerine tatbik edenler de bu sanatın üstat-
                                   larıdır.  Bugün genelde cami tezyin yazılarında, süslemelerinde kullanıldığı gibi
                                   naht sanatına duvarlardaki tablolarda da rastlamaktayız. Günümüzde gündelik
                                   eşyalarda, kutu, saat, sehpa, avize, abajur, paravan, pencere, tavan gibi birçok
                                   tasarıma uygun alanda da kullanılmaktadır.

                                   Farklı  ahşap  ve  türevlerinin  dışında,  çeşitli  kalınlıklarda  farklı  metaller,  bakır,
                                   bronz, gümüş, altın, sedef ve kemik gibi materyaller son yıllarda el kıl testeresi
                                   yardımı  ile  klasik  usûllerle  kesilmekte  ve  daha  çok  tablo  şeklinde  sanatseverle-
                                   re sunulmaktadır. Naht yapılırken; “dişili”, “erkekli” olarak adlandırılan (nega-
                                   tif-pozitif) kesim şekilleri, yalın yüzey oygu, üst üste katmanlı oygu, oygu yapılan
                                   materyal içine farklı malzemelerin gömülmesi, kakılması gibi çok farklı teknikler
                                   vardır.

                                   Her ne kadar günümüzde çok tanınan bir sanat olmasa da, naht sanatı gün geç-
                                   tikçe sevdalılarının gönlünde yer etmeye ve nahtla elde edilen eserler de duvarları
                                   süslemeye başlamıştır.
   203   204   205   206   207   208   209   210   211   212   213