Page 54 - 60. SANAT YILINDA AMİR ATEŞ
P. 54
60. Sanat Yılında
Bestekâr HÂFIZ ÂMİR ATEŞ
eşdeğerde olduğunu bilmiyor musun’ dedi ve telefonu kapattı” der. Akabinde telefonu
kapatırlar. Âmir Ateş yine kahvaltıya gitmek için yürüyüşe geçtiği anda telefon
bir kez daha çalar, arayan Yesâri Âsım Arsoy’dur. “Sen hamele-i Kur’ân’sın. Bir
mü’min kardeşinin gıyabında konuşmanın ne denli bir günah olduğunu bilenlerden
birisisin, sen de böyle yaparsan” der ve telefonu kapatır.
Âmir Ateş bu olaydan sonra bir yıla yakın hiç beste yapmamıştır. Bu süreçte
sadece beste yapmaya başladığı yıllardan beri elinde birikmiş; meyânı ya da
nakaratı eksik olan, baş tarafı tamam olup sonu eksik kalan tüm eserlerini
tamamlar. Bunlar arasında birçoğu hâlihazırda meşhur olan eserler de vardır.
Ancak yeni hiçbir eser yapamaması ona çok acı vermektedir. Bir nevi elleri
kolları bağlanmıştır ve üretememektedir.
O yıllarda Mi’râc kandili programı için Âmir Ateş İlâhî Korosu olarak
Eskişehir’e gidilir. Âmir Ateş, Mi’râc ile alakalı rast makamında bir ilâhî
bulamaz. Bir güfte arayışına girer ve sonunda onu bulur. Günlerden cumadır.
Cuma’ya da az bir vakit kalmıştır. O güne kadar beste yapmayalı yaklaşık bir
yıl olmuştur. Âmir Ateş’in bulduğu o güfte şöyledir:
“Açıldı göklerin bâbı, o hazrete minhâc oldu,
Anın çün daveti Mevlâ Muhammed’e mî’rac oldu
Anın çün gökleri geçti o huzura î’rac oldu
Anın çün daveti Mevlâ Muhammed’e mi’râc oldu”
Bulduğu bu güfteyi Rast makâmında besteler. Beste bittikten sonra içi içine
sığmamaktadır. Yesâri Âsım Arsoy’u telefonla arar ve “Geldiler efendim” der
gülerek. Yesâri Âsım Arsoy da “Buyursunlar efendim” der ve ardından şu şekilde
devam eder: “Gelenlere kapımız sonuna kadar açık ama biz kapıdan tutup da
zorla içeri kimseyi çekmeyelim…” Bir nevi “Zorla asla beste yapma, sadece gelenleri
buyur et” demek istemiştir Yesâri Âsım.
Âmir Ateş, görevlendirildiği Eskişehir Mevlîd programından sonra İstanbul’a
döner. Birkaç gün geçmeden yine sabah namazı sonrası, saat 6 gibi bir telefon
çalar. Âmir Ateş telefonu açar, arayan Yesâri Âsım Arsoy’dur. “Âmirciğim izin
çıktı, faaliyetlere devam” der sevinçli bir ses tonu ile ve telefonu kapatır. Âmir
Ateş yatağına doğru giderken telefon tekrar çalar. Arayan yine Yesâri Âsım
Arsoy’dur. “Eğer kendiliğimden bir tek kelime ilâve ettiysem kahrolayım” diyerek
telefonu kapar.
• 50 •