Page 97 - ANADOLU SANAYİ DEVRİMİ
P. 97

her durumda krallardan korkmaya ve onlara ihanet etmekten kaçınmaya başladılar.
                             Bununla ilgili kurnaz ve zalim kralların hikâyelerini bilmekteyiz.


                             Ara
                             Krallar mal biriktirmeye en çok ihtiyacı olan insanlardır. Ancak böylelikle
                             hâkimiyetlerini sürdürebilirler.

                             Mansûr perdedârına şöyle demiştir: “Ey Rebi! Allah beni o kötü huydan uzak tuttuğu
                             halde insanlar bana cimri diyorlar. Fakat ben onların, dinar ve dirheme köle oldukla-
                             rını gördüm ve parayla onları kendime bağlamak istedim. Çünkü paraya muhtaçlar.

                             Biriktirdiğim paralar gerçekte hazine değildir. Onları dağıtmak, köke ulaşan sudan
                             daha hızlıdır. Çünkü pek çok ağız nimetlere doğru açılmış, pek çok el bağışlara doğru
                             uzanmış, gözler rızıklarının ve gelirlerinin gelmesini müjdeleyen hilali gözlemekte ve
                             pek çok parmak arzularının ve paylarının geleceği günü hesap etmektedir.”

                             Bu yüzden krallar mallarının tükenmesinden ve gelirlerinin kesilmesinden en fazla
                             korkan kişilerdir. Çünkü biriktirilen her şey sonunda dağılır ve dağılan da tükenir.

                             Önceki emir Yemînüddevle Mahmud’un –Allah rahmet eylesin–  bir huyunu hatır-
                                                                                          3
                             larım. Bir avla iş bittiği zaman bir başkasına takılır, ona doğru sürünür ve ele geçi-
                             rirdi. Bir keresinde benden rahatsız olduğu ve bu yüzden kaba davrandığı için canım
                             sıkılmıştı. Ona şöyle dedim: “Allah’a şükret ve ondan sermayeni korumasını dile.
                             Sermayen senin devletin ve ikbalindir. Çünkü hazinelerini ancak devlet ve ikbalinle
                             biriktirebilirsin. Bir gün gelir de hepsini kaybedebilirsin. Bu yüzden sıkı tut!” Şehit
                             Emir Mesud’un  –şehâdetiyle Allah derecesini yükseltsin– hali ibretlik bir vakadır.
                                            4
                             Şehit olduğu zaman devleti dağıldı, bütün malı mülkü, duhan (kıyamet) günündeki

                             gibi toz duman oldu. Bu, Allah’ın takdiri idi.

                             Ara
                             Toprağın altında gömülü olan defineler birbirinden son derece uzak iki uç tarafta
                             bulunan iki tabakadaki insanlara aittir. Bunlar yönetici grup ile miskinler grubudur.

                             Miskinler dilenmeye alıştıkları için rızık temininde ona dayanmaktadırlar. Çünkü
                             özellikle ısrarla ve devamlı bir şekilde dilendikleri zaman, bunun tükenmez bir hazine
                             olduğunu bilirler. Bu şekilde yiyecek ve içecek satın alma ihtiyacından kurtulmuş olur-



                             3   Bîrûnî burada 1030’da vefat eden Gazneli Mahmud’dan bahsederek vefat ettiğini belirttiğine
                                 göre bu eseri 1030’dan sonra kaleme aldığı anlaşılıyor.
                             4   Emir Mesud, Gazneli Mahmud’un oğlu Sultan I. Mesud’dur. 1040’da Dandanakan Savaşında
                                 Selçuklulara yenilip, hazinesi ve maiyetiyle birlikte Hindistan’a çekilirken yolda isyan ile tahtan
                                 indilip hazinesi yağmalanmış ve hapsedilmiş, 1041’de hapiste vefat etmiştir. Bîrûnî bu acıklı
                                 vefattan bahsettiğine ve Bîrûnî de 1048 yılında vefat ettiğine göre bu eserini 1041’den sonra
                                 1042-1048 yılları arasında Selçuklu döneminde kaleme aldığı anlaşılmaktadır.



      96   -   ANADOLU SANAYİ DEVRİMİ
   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102