Page 98 - ANADOLU SANAYİ DEVRİMİ
P. 98

lar ve kuruşlarını biriktirmeye başlarlar. Sonra bu kuruşları dirhemlere, dirhemleri de
                  dinarlara çevirirler. Yeryüzünden “toprak altından” başka güvenebilecekleri başka bir

                  emanetçileri de yoktur. Çünkü yer, aldığı emaneti hakkıyla saklar. Bu yüzden güvenilir
                  kişiler için söylenen: “Yeryüzünden daha güvenilir” diye bir darb-ı mesel vardır. Son-
                  ra bunların çoğu sert tedbirleri ve aşırı cimrilikleri yüzünden veya ikbal ve hallerinin
                  iyileşmesi arzuları ile birlikte ümitsizliğin verdiği kötü halden dolayı aniden ölürler.
                  Zorlukla biriktirdikleri paraların başkasına geçmesini istemezler, bu yüzden kimseye
                  vasiyette bulunmazlar. Böylece az veya çok hazinesi toprak altında gömülü halde kalır.

                  Krallar ise başlarına çok bela geldiğinden dolayı düşmanlara karşı hazineler hazırlarlar
                  ve hazinelerini kalelerde, korunaklarda saklarlar. Hazineleri kimsenin bilemeyeceği
                  şekilde gizlice taşıtırlar ve korurlar. Bazıları gömdükleri yerleri, hazineyi taşıyanlardan
                  gizlemezler. Bazıları bu konuda tedbirli olup gömme işinde çalışacakları boş sandıkla-

                  ra koyarlar ve onları sandık içinde katırlara taşıtırlar. Gece vakti işçiler sandıklardan
                  çıkıp hazineleri gömdükten sonra tekrar sandıkların içine girerler ve gömü yerinden
                  katırlarla taşınırlar. Böylece işçiler nereye gömdüklerini bilemezler. Gömü yerini tespi-
                  te çalışmamaları için bir grup işçinin iki kere çalıştırılmaması şarttır. Hükümdarlardan
                  birisi bu konuda gaflete düşmüş. İşçileri iş başında kontrol etmekle görevli biri, girdiği
                  sandığın alt tarafına bir delik açmış. Hazırladığı bir torba pirinci azar azar delikten
                  serpmeye başlamış. Ertesi gün pirinç izlerini takip etmiş ve hazinenin yerini bulmuş.

                  Hazine sahibi ise ancak yirmi yıl sonra hazineye ihtiyaç duyduğu zaman hazinenin
                  yerinde yeller estiğini görünce ne olup bittiğini anlamış.
                  Sonra bazı hazineler toprak altında gizli bir halde kalır, ancak tesadüfen veya sel
                  vb. olayların ortaya çıkarmasıyla bulunur. Backam Makani’nin çok sevdiği hazinesi,

                  gömü yerinde kaldı. Çünkü bir mızrakla öldürüldü. Aynı şekilde Muhammed b. İlyas
                  babasının zoruyla istemeden Kirman’dan Soğd ülkesine gidince hazinesi Kirman çöl-
                  lerinde kaldı. “Şükretmeden yiyip oturanlar için nice çalışanlar vardır.”

                  Ara

                  Krallar, kendi istekleriyle veya mecburen çıktıkları yolculuklarda hazinesini taşıyacak
                  kişilere ihtiyaç duyunca hizmetçilerini kullanmışlardır. Böylece yolculuklarında ihti-
                  yaçlarını karşılamışlardır. Dirhem (gümüş) aynı değerdeki paralara göre daha hafiftir.
                  Ondan daha üstününe baktılar ve dinarı (altını) buldular. Çünkü altın, eski âdete göre
                  gümüşten on kat daha değerli idi. Diyetler ve zekatlar bu değere göre hesap edilirdi.
                  Ancak sonraki dönemlerde altın ve gümüşün birbirlerine karşı değerleri az veya çok bu-
                  lunmalarına göre veya paranın bozulmasından dolayı değişmiştir. Fakat asıl olarak her

                  sene altın gümüşten daha değerlidir. Gümüş miktarı da bakırdan daha azdır. Hacimle-
                  rinin büyüklüğü veya küçüklüğü, ağırlıklarının fazlalık veya noksanlığı da ona göredir.






                                                                                     TEDARİKÇİ VAKIF İŞLETMELERİNİN ORTAYA ÇIKIŞI   -   97
   93   94   95   96   97   98   99   100   101   102   103