Page 173 - SAĞLAM BANKACILIK MODELİ İLE "KATILIM BANKACILIĞINA GİRİŞ"
P. 173
Kutu 1-5.1
Hisse Senetlerinin Murabahası
Hisse senetlerinin alınıp satılma işlemleri belli kural ve şartların yerine getirilmesiyle mümkün
olduğu için hisse senetleri de murabaha ile satılabilir. Aynı şekilde temel çalışma alanı faizsiz
bankacılıkta belirlenen şartlara uygun olan fakat faizli kredi alan ya da bu şartlara uygun olma-
yacak şekilde gelire sahip olan firmaların hisse senetlerinin alınıp satılması da bazı standartlara Murabahaya ve Genelde
uymak kaydıyla mümkündür. Faizsiz Finans Kuruluşları Muhasebe ve Denetim Kurulu (AAOIFI) Katılım Bankacılığı Sistemine Yönelik Eleştiriler
bu konuda aşağıdaki standartları tespit etmiştir: Murabaha yöntemi katılım bankaları tarafından oldukça sık kullanılan bir finansman
yöntemidir. Özellikle katılım bankası açısından diğer yöntemlere göre daha risksiz olma-
sı ve uygulanmasının kolaylığı gibi nedenlerden ötürü murabahaya her zaman daha çok
rağbet edilmektedir. Bunun yanı sıra katılım bankacılığı sistemine özellikle de murabaha
yöntemine oldukça fazla eleştiri gelmektedir. Bu eleştirileri iki gruba ayırabiliriz:
Birinci grup eleştiri faizsiz bankacılık ve murabaha işlemleri hakkında yetersiz bil-
giye sahip kişilerden gelmekte olup eleştirilerin odak noktasında geleneksel mevduat
bankalarının sunduğu kredi faiz oranlarıyla katılım bankalarının dağıttıkları kâr payı
oranlarının birbirine çok yakın çıkması yatmaktadır. 4. Bölümde bu konuda detaylı
bir açıklama yapıldığı için (bkz. Kutu 1-4.1: Katılım Bankalarının Kâr Payı Oranları ile
Geleneksel Bankaların Faiz Oranlarının Birbirine Yakın Olması) burada özetle şu söy-
lenecektir: Her iki tür banka da aynı ekonomik sektörde aynı fon kullandırma pazarın-
da bulundukları için ürün ve hizmetlerinin tercih edilebilmesi amacıyla müşterilerine
sağlayacakları getirilerin birbirine yakın olması hususunda çaba göstermektedirler.
Sonuçların aynı olması uygulanan yöntemlerin aynı olduğu anlamına gelmemektedir.
İkinci grup eleştiri ise İslami kuralları çok iyi derecede bilen Müslüman âlimler ve GELENEKSEL BANKACILIK VE PARA KATILIM BANKACILIĞININ TARIHI VE GELIŞIMI KATILIM BANKACILIĞINDA TEMEL ILKELER KATILIM BANKACILIĞINDA FON TOPLAMA YÖNTEMLERI KATILIM BANKACILIĞINDA FON KULLANDIRMA YÖNTEMLERI
akademisyenler tarafından yöneltilmekte olup bu eleştirilerin temelinde murabahanın
kurallarının doğru olarak uygulanmadığı iddiası yatmaktadır. Buradaki sorun ise me-
selenin çok ince detaylarının kamuoyu önünde tartışılması ve bu konuda henüz yete-
rince bilgi sahibi olmayan kişiler nezdinde katılım bankacılığının şüpheli bir konuma
itilmesidir. Hâlbuki bu tarz konuların yerleri akademik görüşlerin paylaşıldığı ortamlar
olmalıdır. İşaret edilmesi gereken ikinci bir nokta ise her katılım bankasının, uygula-
malarının İslami prensiplere uygun olup olmadığını kontrol eden birer danışma kurulu
bulunmasıdır. Bu kurullara alanında çok yetkin isimler dâhil edilmekte ve her türlü
uygulamada görüşleri alınmaktadır.
Dolayısıyla danışma kurulunun onayından geçen bir uygulama hususunda dinî açıdan
bütün sorumluluk (vebal) danışma kurullarının üzerine kalmaktadır. Fakat burada İslam
âlimlerinin haklı olarak itiraz ettikleri çok önemli ince bir ayrıntı vardır. Danışma kurul-
ları sonuç itibariyle bankada ücretli çalışan kişiler olup bankadan menfaat temin ettik-
leri için banka yöneticilerinin ve hissedarlarının baskısına maruz kalma ve bu nedenle
de İslami kurallara uygun olmayan işlemlere onay verme riski ortaya çıkabilmektedir.
Fakat bu konuda Türkiye’deki eleştiriler oldukça haklıdır çünkü mevzuat gereği katılım
bankalarını bu açıdan denetleyen ulusal bir kuruluş yoktur. Bu konuda bu yükü kısmen
uluslararası kuruluşlar üstlenmektedir. Bu kuruluşlara akredite olabilmek için denetime
açmak suretiyle bankanın bu açıdan denetlenmesi sağlanmaktadır fakat bu kuruluşların
yaptırım gücü sınırlı düzeydedir.
Sonuç itibariyle haklı ya da haksız murabaha yöntemine ve katılım bankacılığı sistemi-
ne birçok eleştiri gelmektedir. Bu konudaki eleştirilerin dikkate alınıp çeşitli iyileştirmeler
yapılmasında sadece katılım bankalarına değil Türkiye’de katılım bankalarının faaliyetle-
rinden sorumlu düzenleyici ve denetleyici kuruluşlara da çok büyük görevler düşmektedir.
| 173