Page 22 - Sanatın ve Sanatkarın İzinde
P. 22
F A T M A RİKK A T KUNT (1 90 3– 1 986 )
Fatma Rikkat Kunt
çocukluk döneminde.
FARUK TAŞKALE İLE HOCASI FATMA RİKKAT KUNT ÜZERİNE…
20
Rikkat Kunt, tezhip sanatında günümüzde yaşamakta olan ba- tarafından yapılmış yağlıboya portresi ilk dikkatimi çeken şey-
har mevsiminin açmasına zemin teşkil eden önemli ustalardan ler olmuştu. Sonrasında tamamının rahmetli hocam tarafın-
biri. Rikkat Kunt Hanım’a rahmeti vesile kılarak talebesi, Mimar dan tezhiplendiğini öğrendiğim Kamil Akdik, Halim Özyazıcı
Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bö- ve Necmeddin Okyay levhaları dikkatimi çekti. Yatağı, masası,
lüm Başkanı Prof. Dr. Faruk Taşkale ile hocası Rikkat Kunt Ha- duvarda asılı olan her şey o kadar muntazamdı ki, hayran kal-
nım üzerine hasbihâl ettik. mamak mümkün değildi. Odadaki objeler sanki bana gülümsü-
yor ve hoş geldin diyorlardı. Çaylarımızı içtik, kurabiyelerimizi
Rikkat Hanım’la nasıl tanıştınız? yedik. Rikkat Hanım, “Hafta sonları gel, birlikte çalışırız, altın-
Emin Barın Hocam bir perşembe toplantısı öncesi, Hüseyin larımı ezip desenlerimi kâğıda geçersin.” dedi ve her biri adeta
Gündüz ve beni muhteşem hat koleksiyonunu sergilediği büyük birer çeyiz bohçası gibi, içerisinde muntazam bir şekilde katlan-
salona götürdü ve “Söyle bakalım en beğendiğin eser hangisi?” mış desenlerin bulunduğu ciltbentleri açtı ve bana birkaç desen
diye sordu. Ben de hiç tereddüt etmeden Hamit Aytaç tarafın- armağan etti. Ölecek gibiydim mutluluktan. Dışarı çıktığımızda
dan yazılıp Rikkat Kunt tarafından tezhiplenen muhteşem hilye Emin Hocam, Rikkat Hanım’ın beni çok sevdiğini ve sağlığı el
ve Allah-Muhammed levhasını işaret ettim. Güldü ve “Hazırlan, verdiğince bana yardım edeceğini söylediğini belirtti. Her şey
cumartesi sen, ben ve Hüseyin, Rikkat Hanım’ı ziyarete gidece- rüya gibiydi. O günden sonra vefatına kadar her hafta sonu Rik-
ğiz.” dedi. Bu, Rikkat Kunt ile ilk karşılaşmam değildi; ama uzun kat Hocam’ı ziyarete gittim. Desenlerimi birlikte etüt ettik, tas-
aradan sonra bir rüyanın gerçekleşmesi gibi bir şeydi benim için… hih ettik, vefatına kadar...
1984’ün bir hafta sonu bahar sabahında Emin Hoca, Hüseyin Son öğrencisi olmam hasebiyle bana yakıştırdığı “Tekne Kazın-
Gündüz ve ben, Rikkat Hanım’ın Beylerbeyi’ndeki evine gittik. tısı” lakabını unutamıyorum… Kendimi çok şanslı bir müzehhip
Elimde beyaz zambaklardan oluşan bir çiçek buketi vardı ve olarak addediyorum. Hamit Aytaç, Rikkat Kunt, Emin Barın,
heyecandan kalbim duracak gibiydi. Rikkat Hanım, büyük bir Süheyl Ünver, Ali Alparslan, Kerim Silivrili gibi üstatlarla tanış-
sevinç ve güleryüzle karşıladı bizi. Emin Hoca tanıştırdı büyük ma şansına ve şerefine nail oldum. Bunun için sonsuz teşekkür
ustayla beni. Elini öptüm mutluluk içerisinde ve ilk konuşmala- ediyorum Yüce Allah’a… Emin Barın, Rikkat Kunt Hocalarım-
rımızı hatırlamıyorum o heyecanla… Daha sonra gelini Müfide dan bana intikal edip bana ışık tutan desenleri ve malzemeleri
Hanım bize ikram hazırlığı yaparken, hocam, odasını dolaşma- Rikkat Kunt Hocam’ın yaptığı gibi özenle koruyup saklıyorum…
mı ve duvarlarda asılı bulunan levhaları incelememi istedi. Rikkat Kunt ve Emin Barın Hocalarımı rahmetle anıyorum.
Odada neler gördünüz? Teşrik-i mesainiz sonraki yıllarda nasıl devam etti?
Küçük, cadde tarafına bakan muhteşem bir odaydı. Masası ve Rikkat Kunt Hocam ile çalışmalarımız hafta sonları, 14 Ocak
üzerinde fırçalarını koyduğu ve kendi süslediği küçük bir ah- 1986 tarihindeki vefatına kadar, evinde usta-çırak münasebeti
şap kavanoz ile masa üzerindeki duvarda asılı olan Şeref Akdik şeklinde büyük bir keyifle devam etti.