Page 232 - Sanatın ve Sanatkarın İzinde
P. 232

ŞEHM U S OKUR











































                                                                                                               Şehmus Okur.






       230



                  Ahşap bazen Kur’ân-ı Kerîm muhafazası‚ bazen rahle‚ bazen   geniş bir coğrafyada sanatseverlere ulaşmış. Kündekârî ustası
                  vaiz kürsüsü‚ bazen de dua tanesi tespih olarak karşımıza çı-  Şehmus Okur ile sanatı üzerine konuştuk...
                  kar.
                  Mazinin sıcaklığını derununda barındıran ahşap sanatı ve iş-  Şehmus Ustam, öz sanatlarımızla nasıl ve ne zaman hemhâl
                  çiliği muasır medeniyetin kadife görünüşlü demir süngerlerine   olmaya başladınız?
                  ve olanca tahribata inat‚ her şeye rağmen mevcudiyetini sür-  Altı yaşımdan itibaren dayımın ahşap atölyesine gitmeye başla-
                  dürmenin gayreti içerisinde.                           dım. Kerestelerin üzerinde oynar, yorulunca da uyuyakalırdım.
                  Bir önceki paragrafımızdaki ifadeler, ahşabı hassas bir kuyum-  Ahşap aşkı gönlüme o yıllarda taht kurdu.
                  cu maharetiyle özenle işleyen sanatkârlar için geçerli. 
                  Sanatkâr dedelerimizden miras kalan İstanbul’daki eskimez ca-  Ustanız kimdi? Ustanızdan neler öğrendiniz?
                  milerden birinde namaz kıldıysanız, mutlaka Şehmus Okur’un   Çıraklık döneminde Mehmet Tunusluoğlu’ndan iş disiplini, sa-
                  bir eserine gözünüz takılıp kalmıştır. Bu eser Fatih Camii’nde   bır, problem çözme ve yaratıcılık disiplinlerini öğrendim.
                  devasa kapıdır; Hacı Bayram-ı Veli Türbesi’nde kapı ve sandu-  Eski ustalar sadece meslek hakkında bilgi vermiyorlardı, ayrıca
                  kadır; Bayezid Külliyesi’nde kapı ve kepenk; Tokyo Camii’nde   karakterimizin teşekkülünde etkin rol oynadıkları gibi, bu sa-
                  vaiz kürsüsüdür. Beşiktaş Deniz Müzesi’nde ise saltanat ka-  natın penceresinden dünyaya bakmayı da öğretiyorlardı. Bazı
                  yığı...  İnce bir işçilik ve ağacın  hoş kokusu,  beş eserin  ortak   insanların ustası “meslek aşkı” oluyor.
                  özelliğidir.
                  Kündekârî Ustası Şehmus Okur, 35 yıldan bugüne kadar ağa-  Talebe yetiştiriyor musunuz? Geleneksel sanatlarda ho-
                  ca birbirinden farklı estetik manalar yüklüyor. Yaptığı işlerde   ca-talebe münasebetleri nasıl olmalıdır?
                  kendi tekniğini uygulayan sanatkâr, ailesinden gelen sanat bi-  Yetiştirdiğim bazı ustalar var. Bunlar bir elin parmaklarını geç-
                  rikimiyle sedef‚ edirnekâri‚ kündekârî‚ oyma ve kakma usûlle-  mez. Bu sanatı icra etmek ve devam etmesini sağlamak maksa-
                  riyle şimdiye kadar binlerce çalışmaya imza atmış.     dıyla akademi kurmayı çok istedim, ancak bu hayalimi gerçek-
                  Okur’un tezgâhından çıkan eserler Japonya’dan Almanya’ya,   leştirmeye gücüm yetmedi. Maalesef bugünün nesli sabırla ve
                  Malezya’dan Fransa’ya, Kanada’dan Amerika’ya kadar oldukça   sebatla çalışmadığı için yetiştirmek üzere çırak bulamıyorum.



                                                               KÜNDEK ÂRÎ
   227   228   229   230   231   232   233   234   235   236   237