Page 390 - Sanatın ve Sanatkarın İzinde
P. 390

Anadolu, zaman içerisinde pek çok sanatın doğmasına ve gelişmesine şahitlik etmiş
                                   bir coğrafyadır. Kitre bebek sanatı da Anadolu’da Cumhuriyet döneminde ortaya çı-
                                   kan ve geçmiş kültürü, gelecek nesillere üç boyutlu bir şekilde aktaran, bir dönem
                                   okul müfredatlarında bile öğrencilere ders olarak öğretilmesi suretiyle yaygınken
                                   sonrasında unutulmaya yüz tutan bir sanat olarak karşımıza çıkmaktadır.

                                   Kitre bebek sanatında ilk eserleri ortaya çıkaran kişi, Türk kadın ressamlarından
                                   Zehra Müfit Hanım’dır. 1900’lü yılların başında şimdiki ifadesi ile “diarama” çalış-
                                   maları yapan sanatçı, katıldığı sergilerde pek çok sanatkâr tarafından iltifat almış-
                                   tır. Aldığı iltifatlar onu bu alanda daha profesyonel işler yapmaya sevk etmiştir. Kit-
                                   re bebekleri ile uluslararası yarışmalarda derece alan Zehra Müfit Hanım’ı kıymetli
                                   öğrencisi Nimet Sanlıman Hanımefendi takip eder. Zehra Müfit Hanım, ev hanım-
                                   larının ekonomiye kazandırılması amacı ile bu sanatın mesleki eğitim müfredatına
                                   girmesini sağlamış, kendisi de çeşitli ders ve kurslarla hanımlara bu sanatı öğret-
                                   miştir. Kitre bebek sanatı, uzun yıllar boyunca Türk Milli Eğitim sistemi müfreda-
                                   tında ders olarak okutulmuş, bu suretle pek çok kişi tarafından tecrübe edilmiştir.

                                   Kitre bebekler, her ne kadar minyatür heykel olma özelliği taşısa da heykel alanına
                                   dâhil olmamış ve biblo olarak nitelendirilmiştir. Açık alanda sergilenememesi ve fi-
                                   gürlerin giydirilmesi zorunluluğunun bu sınıflandırmada etkili olduğunu söylemek
                                   mümkündür. Geleneksel kıyafetler giydirme eğiliminden dolayı bu sanatın modern
                                   ya da geleneksel sanatlar alanının hangisi içerisinde değerlendirilmesi gerektiği ko-
                                   nusu ise hâlâ tartışılmaktadır.

                                   Pek çok kişi tarafından öğrenilmiş olmasına rağmen, pek az kişi tarafından icra edi-
                                   len bu sanatın en büyük zorluğu resimden heykele, marangozluktan saraciyeye, sti-
                                   listlikten terziliğe, kuyumculuktan nakkaşlığa ve daha nice meslek grubu hakkında
                                   bilgi ve tecrübe sahibi olmayı gerektirmesidir.

                                   Günümüzde ülkelerin kendi kültürlerine sahip çıkma çabasından nasibini alan kitre
                                   bebek sanatında eser üretimi ve literatür oluşturma konusunda ciddi gelişmeler ya-
                                   şanmaktadır. Dünya üzerinde bu sanatı icra eden tek ülke olduğumuzu kanıtlamak
                                   üzere patent çalışmaları devam etmektedir. Türk kültüründen doğmuş, yaklaşık yüz
                                   yıllık taze bir sanat olan kitre bebeğin, zamanla Klasik Türk Sanatı içerisinde yer al-
                                   ması bu alanda emek veren sanatkârların en büyük arzusudur.
   385   386   387   388   389   390   391   392   393   394   395