Page 394 - Sanatın ve Sanatkarın İzinde
P. 394

NA CİYE AK S AK AL OĞL U














































                                                                                                            Naciye Aksakaloğlu.



       392        Geçmişi bir asır öncesine sarkaçlanmakta olan belgesel bebek;   sonucunda bir erkek bir de kadın figürümüz oldu. Eli bastonlu İstan-
                  nam-ı diğer kitre bebek sanatının üçüncü kuşak temsilcisi olan Na-  bul beyefendisi kâtipler ve yanlarında zarif duruşlu, akıllara dantelli
                  ciye Aksakaloğlu ülkemizin önde gelen belgesel bebek ustalarından   şemsiyeleriyle resmedilmiş edalı hanımlar... Gerçekten, sergilenmeye
                  biri. Sanatkâr, 15 yıldır el emeği, göz nuru bebek yapımıyla hemhâl   değer, hoş bir çalışmaydı ve devamında yeni projelere vesile oldu. Biz
                  oluyor.                                                el sanatları öğretmenleri, birçok alanda bilgi sahibi olarak yetiştirili-
                  Aksakaloğlu, elinden çıkan bebeklerin üzerinde Trakya’nın ve Ana-  yoruz ve dolayısıyla çalıştığımız kurumlarda hemen her projede ve
                  dolu’nun pek çok bölgesinin kaybolup giden giyim kuşam kültü-  çalışmada tuzumuzun olduğunu söyleyebiliriz. Tabii ki birçok alanda
                  rünü sergilemenin gayreti içerisinde bulunuyor. Naciye Hanım’ın   az biraz bir şeyler bilmek çok zaman işimize yarasa da, tek bir alan-
                  gönlü, bu toprakların muhtelif yörelerinin insanlarının asırlar   da profesyonel bir bakış kazanmamıza engel teşkil edebiliyor. Kitre
                  boyunca tercih edegeldiği birbirinden güzel, değerli kıyafet kül-  bebek bu sancının tam ortasındayken yakaladı beni, iyi bir bebek ya-
                  türünün kaybolup gitmesine rıza göstermiyor. Milli ve yerel giysi   pabilmek için akla hayale gelmeyecek, pek çok alanda az da olsa bilgi
                  kültürümüz üzerinde araştırmalarda bulunarak, elde ettiği sonuç-  sahibi olmak gerekiyordu “veee” o bendim. Bana kalan, kitre bebeği
                  ları el yapımı bebeklerine giydiriyor. Böylelikle yerel giysilerin ka-  muntazam ve gerçekçi bir tarz üzere çalışmaktı ki bunun için yeterli
                  rakteristik özelliklerinin derlenip kayda alınmasına katkı sağlıyor.   istek ve desteğe de sahiptim.
                  Masal kahramanlarımızı, Anadolu insanının kültür ve karakterini
                  oyuncak bebekler üzerinde günümüz insanının irfanına arz ediyor.   İlk tecrübeleriniz ne yönde gelişti?
                  Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü’nde belgesel bebek yapı-  İlk yaptığım bebeklerden memnun olduğumu söylemek zor. Lise
                  mı alanında pek çok projede yer alan Naciye Aksakaloğlu ile belge-  yıllarında yapımını öğrenmiş olsam da uzunca yıllar bebek alanında
                  sel ve geleneksel kitre bebek yapım süreçleri ve yer aldığı projeler   üretim gerçekleştirmemiştim. Kâtibim projesinin bitiminde “Kitre
                  üzerine hasbihâl ettik.                                Belgesel Bebek”in mimarı saygıdeğer Zehra Müfit Hanım’ın kendi-
                                                                         sinden el almış tek öğrencisi muhterem hocamız Nimet Sanlıman
                  Naciye Hanım, belgesel bebek alanına nasıl yöneldiniz?  ile tanışmak nasip oldu. “Sanatkâr diye kime denir?” sorusu bende
                  Tamamen kısmetti diyebilirim. Birkaç yıl önce Enstitü Müdürümüz   cevap buldu kendisini tanıyınca. Ellerimi tuttu ve “Çok geç kaldınız
                  Yusuf Gürlek Bey, Üsküdar Belediyesi’nin talepleri üzerine “Kâtibim”   çocuklar!” dedi. Kadranların gösterdiği rakamlardan bahsetmiyor-
                  temalı bir bebek hazırlamamızı rica etti. El sanatları atölyesi olarak   du, ilerlemiş yaşından ötürü hocalık yapamayacağından, bizi talebe
                  ortak kararımız kitre (belgesel) bebek yapmaktan yana oldu. Üskü-  olarak kabul edecek gücünün olmayışından kaynaklanan bir sitem-
                  dar’la bütünleşmiş kâtipleri araştırdık, ne giyerlerdi, nasıl bir duru-  di bu. Kitre bebek yapmaya ömrünü adadığını, çok öğrenci yetiştir-
                  şa sahiplerdi ve o dönemde kadın kıyafetleri nasıldı diye. Araştırma   diğini ama el verecek bir öğrencisi bile olmadığını anlattı, hüzünlü


                                                       KİTRE BEBEK S ANA TI
   389   390   391   392   393   394   395   396   397   398   399