Page 72 - Sanatın ve Sanatkarın İzinde
P. 72

HÜ SN-İ HA T S ANA TI



















































                  Şeyh Hamdullah hattı ile Sülüs-Nesih kıt’a.
        70






                  Yazının tarihi arz ettiğimiz üzere kâinatın yaradılışına uza-  O dönemlerde yazılar tahta kalemler ile deve kemiklerinin
                  nır… Kavimler, dünya tarihinin bilinen dönemlerinden iti-  üzerlerine, Mısır’dan getirilen parşömenlerin üzerine, ince
                  baren muhtelif yazılar icat ederek iletişimlerinde önemli bir   ceylan derilerinin üzerine, is mürekkebi başta olmak üzere
                  vasıta olarak kullandı.                                kırmızı ve mavi renklerdeki boyalar kullanılarak hassas bir
                                                                         kuyumcu maharetiyle yazılıyordu.
                  Yazı bulununcaya kadar geçen zamanda ise topluluklar ön-
                  celikle muhtelif motifleri iletişim aracı olarak seçti. Bugün   Kâğıt bulunamadığı zamanlarda âyet-i kerîmeler geniş tah-
                  için tarihi değeri oldukça yüksek olan bu araçlar, dönemler   taların sathına ya da düz taşların üzerine oyulmak suretiyle
                  itibariyle gelişim sağladı; zamana ve ihtiyaca göre tekâmül   nakşediliyordu.
                  etti...
                                                                         Hicrî ilk asırdan itibaren Kur’ân-ı Kerîm yazısı üzerine çalı-
                  Himyerî’den  Fârisî’ye,  İbrânî’den  Yunânî’ye,  Berberî’den   şan sanatkârlara önceleri kâtip, küttâb, verrak ve ardından
                  Hindî’ye kadar onlarca kavmin yazısı mezkûr tekâmüle ör-  da hattat denildi.
                  neklik teşkil eder.
                                                                         Sonraki dönemlerde kâğıt çeşitlerinin çoğalmasıyla birlikte,
                  Malum olduğu üzere Hz. Âdem (as) tarafından başlayan yazı   yazıyı kemâliyle yazan hattatların adedi çoğaldı ve Türklerin
                  araç  ve  gereçlerinin  kullanımı,  belirtilen  süreçten  geçerek   kamış kalemlerinin ucunda kutsî bir sanat izzetine kavuşan
                  Sevgili Peygamberimize (sav) kadar ulaştı.             Kur’ân-ı Kerîm kitâbeti, asırlar boyunca sarkaçlanarak gü-
                                                                         nümüze kadar ulaştı.
                  Hz. Peygamber’e (sav) ilk vahiyler gelmeye başladığında, va-
                  hiyler bir taraftan Habibullah’ın (sav) sadrına nakşedilirken,   Ecdadımız, İslâmiyet’le şereflendikleri zamanlarda deri işle-
                  diğer bir taraftan da vahiy kâtiplerine yazdırılıyordu.   meciliğinde oldukça mahirdi... Kısa zamanda İslâm yazısı-
                  Vahiy kâtipleri ilâhî mesajları Mekkî şeklinde ifadelendiri-  na intibak eden sanatkâr dedelerimiz yazıda da hünerlerini
                  len bir çeşit Ma’kilî/Kûfî yazı ile en güzel bir hâlde yazma   göstermekte  gecikmeyerek  hat  sanatı  tarihinde  ekol  olan
                  gayretinde bulunuyordu.                                Şeyh Hamdullah, Hâfız Osman, Ahmet Karahisârî, Mustafa



                                                         HÜ SN-İ HA T S ANA TI
   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76   77