Page 43 - 60. SANAT YILINDA AMİR ATEŞ
P. 43
60. Sanat Yılında
Bestekâr HÂFIZ ÂMİR ATEŞ
“Kalbimin sesini duyurdun bana
Bazen şarkı oldun bazen saz oldun
Sen bağladın beni şu boş dünyaya
Kederler içinde bana haz oldun
Her telden her dilden çaldın söyledin
Gülmedin güldürdün mutluyum dedin
Derdini kimseye belli etmedin
Bir gün bahar oldun bir gün yaz oldun”
Bu sözler üzerine çok duygulanan Emin Ongan Üstad, uzun süre gözyaşlarına
hâkim olamamıştır.
Cemiyete devam ettiği yıllarda yaptığı ilk bestesinin hatırasını Âmir Ateş
Hoca şu şekilde anlatmaktadır:
“Bir ikindi vaktinde Kadıköy’den dolmuşla Üsküdar Mûsikî Cemiyeti’ne
gidiyordum. O yıl da yönetim kuruluna seçildiğim yıl idi. Dolmuşun Selimiye
Kışlası’na doğru geldiği bir esnada radyodan romantik bir sinyal müziğinin
ardından Münir Nûreddin Selçuk’un ‘Endülüs’te Raks’ şarkısı başladı: ‘Yellelli
yel, tennenni ten.’ Yani gençlik yıllarım, romantik çağlar mâlum-i âliniz… O
romantik sinyal sesinden sonra hocadan yine öyle romantik bir eser bekledim galiba.
Aslında ses sanatkârı, bestekâr Münir Nûreddin Selçuk benim için bir örnekti. Hem
şahsiyeti hem sanatkârlığı… Ancak o romantik sinyal müziğinden sonra o ağır
şarkıya girmesini galiba garipsedim. Çünkü beklediğim bir şey değildi o anda. O
saatte bana öyle bir duygu geldi ki, içimden ‘Olmadı hocam’ diye geçirdim. Bu şarkıyı
dinledikten sonra gönlüme gelen ilham ile bir melodi mırıldanmaya başladım:
‘Geçti ömrüm gelmez oldun bekledim hep yolların
Geçti yellelli yelella dir tenennen çağları
Geldi artık âşikâre bûseleşmek anları
Geçti yellelli yelella dir tenenni çağları’
Rahmetli Mahir İz Hocam’dan (ö. 1974) arûz kalıplarını zaten öğrenmiştim.
Mevlîd de okuduğumuz için bu arûz kalıplarına hiç yabancı değildim. Üsküdar
Câmii’nin yan tarafına çömelip notaları unutmamak için söyleye söyleye yazdım.
Cemiyete çıktım ve hemen notayı temize çekip rahmetli hocam Emin Ongan’ın
masasının üzerine bıraktım. Altına da şu notu yazdım: ‘Değerli Üstad Münir
Nûreddin Selçuk Beyefendi Hazretlerine ithâftır.’ İşin içinde hocaya bir gönderme
var ama ben bunu o anda düşünemeyip beste yapmanın heyecanıyla hocamın önüne
sunuyorum. O zamanlar notlarımın çoğunu eski yazıyla alırdım. Bu notu da eski
yazıyla yazdım. Hoca gelir gelmez önündeki notaya gözü ilişti. Zaten muhakkak
önüne bir şey koyduğumu bilir. Eseri okudu ve ‘Aferin, aferin evladım, çok güzel
• 39 •