Page 110 - SAĞLAM BANKACILIK MODELİ İLE "KATILIM BANKACILIĞINA GİRİŞ"
P. 110

İslam İktisat Düşüncesinde                                                                     Faiz Yasağıyla İlgili Ayet ve Hadisler
                                                                                                                                        İslam dininde faiz açık bir şekilde yasaklanmıştır. Kur’an ve Sünnet’te bu konu ile ilgili
                                         Faiz Yasağı                                                                                    birçok ayet ve hadis bulunmaktadır. Bu ayet ve hadisler faizi yasakladığı gibi faizli alış-
                                                                                                                                        veriş yapanların hem bu dünyada hem de öteki dünyada zararlı çıkacaklarını da ifade
                                                                                                                                        etmektedir.
                                                                                                                                           Kur’an–ı Kerim’de yer alan faiz yasağı ile ilgili ayetlere baktığımızda faizli borç veren
            Kur’an, Sünnet                Sözlükte, işletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema   insanların çılgınca ve toplum yararını gözetmeksizin hareket ettiklerini anlarız. Böylesi
            ve klasik fıkıh               olarak karşılanan faiz, iktisadi açıdan üretim faktörlerinden sermayenin getirisi olarak      insanlar bencilliklerinin ve açgözlülüklerinin insan sevgisine, insan kardeşliğine ve dost-
            kaynaklarında faiz            açıklanmaktadır.  Kur’an, Sünnet ve klasik fıkıh kaynaklarında fâiz yerine kullanılan kelime   luğuna nasıl kökten bir darbe vurduğunu ve insanlığın genel yararına nasıl zarar verdiğini
                                                      5
            yerine kullanılan             ribâdır.  Ancak her ne olursa olsun fâiz ve ribâ kelimeleri ile kasdedilen anlam aynıdır.     fark etmezler. Birçok değeri feda ederek ve haksız kazançla zenginleştiklerinin farkına
                                               6
            kelime ribâdır.               Arapça ribâ kelimesinin “fazlalık, nema, çoğalma; yükseğe çıkma; serpilip gelişme” gibi       varmazlar. İşte bu yüzden bu dünyada çılgınca ve adaletsizce davranırlar. Ahirette de bu
                                          sözlük anlamları bulunmaktadır.  Teknik olarak ise “ödünç işlemlerinde ve alışverişte         tutumlarının karşılığını göreceklerdir. 11
                                                                   7
                                          karşılığı bulunmayan ve genelde paraya zamansal bir değer atfedilmesi sonucu ortaya
                                          çıkan fazlalık”  şeklinde tanımlanabilir.
                                                    8
                                            Aslında faiz ortaya çıktığından beri birçok farklı din, dil ve ırktan insanlar tarafından
                                          eleştirilmiştir. Fakat günümüzde faizsiz sistem üzerinde en fazla Müslümanlar durduğu
                                          için faiz yasağı, neredeyse İslami bankacılık ve Müslümanlık ile özdeşleşmiştir. Bunun
                                          en önemli sebebi Müslümanların faizin yasaklığı konusundaki kesin ve net tavrıdır. Bu
                                          kesin ve net tavrı oluşturan anlayış ise Kur’an–ı Kerim’de ve Peygamber Efendimizin
                                          (aleyhisselâm) hadislerinde yer alan hükümlerle İslam toplumlarına yerleşmiştir. Faiz
                                          konusundaki bu kesin tutum, İslam dünyasında ticaret ve ortaklık anlayışına dayalı bir
                                          bankacılık sisteminin kurulmasına temel teşkil etmiştir.                                                                                                                                              GELENEKSEL BANKACILIK VE PARA      KATILIM BANKACILIĞININ TARIHI VE GELIŞIMI      KATILIM BANKACILIĞINDA TEMEL ILKELER      KATILIM BANKACILIĞINDA FON TOPLAMA YÖNTEMLERI      KATILIM BANKACILIĞINDA FON KULLANDIRMA YÖNTEMLERI






               Kutu 1–3.2




            İlk Çağda Faize Bakış: Aristo ve Eflatun




            Faiz hakkındaki tartışmalar ilk çağlarda da yaşanmış ve bu konu bilim dünyasında tartışılmıştır.
            Dönemin ünlü düşünürleri Eflatun ve Aristo da faize karşı çıkmış ve paradan para kazanmanın yanlış
            bir yöntem olduğunu öne sürerek bu konudaki itirazlarını ortaya koymuşlardır. Eflatun’a göre para bir
                                   servet edinme aracıdır ve kendisi bizzat servet olarak amaçlanmama-
                                   lıdır. Aksi halde öngördüğü ideal devlet yapısında bozulmalara neden
                                   olabilir. Paradan para kazanma yolunun yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan
                                   faiz sistemi, gelir dağılımındaki dengesizlikleri artırmakta ve toplumun   Eflatun
                                   az sayıda zengin, çok sayıda yoksuldan oluşmasına neden olarak her-  MÖ 427–347
                                                          9
                                   kesi felakete sürüklemektedir.
                                      Aristo’ya göre ise para kazanmanın iki yolu vardır. Bunlardan birinci yol çiftçilik ve avcılık
                                   gibi doğal yöntemler iken diğer yol yalnızca para kazanma amacıyla yapılan işlemlerdir. Aristo
                                   bu işlemleri doğal olmayan yöntemler olarak adlandırırken bu yöntemlerin en kötüsünün faizcilik
                                   olduğunu söylemektedir. Çünkü Aristo’ya göre paranın ortaya çıkış nedeni mübadele (değiş–tokuş)
            Aristo                 işlevini sağlamaktı, oysa faiz paradan doğan bir paradır ve paranın miktarını artırmak paranın
            MÖ 384–322             esas amacıyla çelişir. Bu nedenle faizcilik kınanmayı hak etmektedir. 10

                                                                                                                                                                                                         |  111
   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115