Page 111 - SAĞLAM BANKACILIK MODELİ İLE "KATILIM BANKACILIĞINA GİRİŞ"
P. 111

İslam İktisat Düşüncesinde   Faiz Yasağıyla İlgili Ayet ve Hadisler
              İslam dininde faiz açık bir şekilde yasaklanmıştır. Kur’an ve Sünnet’te bu konu ile ilgili
 Faiz Yasağı   birçok ayet ve hadis bulunmaktadır. Bu ayet ve hadisler faizi yasakladığı gibi faizli alış-
              veriş yapanların hem bu dünyada hem de öteki dünyada zararlı çıkacaklarını da ifade
              etmektedir.
                 Kur’an–ı Kerim’de yer alan faiz yasağı ile ilgili ayetlere baktığımızda faizli borç veren
 Kur’an, Sünnet   Sözlükte, işletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema   insanların çılgınca ve toplum yararını gözetmeksizin hareket ettiklerini anlarız. Böylesi
 ve klasik fıkıh   olarak karşılanan faiz, iktisadi açıdan üretim faktörlerinden sermayenin getirisi olarak   insanlar bencilliklerinin ve açgözlülüklerinin insan sevgisine, insan kardeşliğine ve dost-
 kaynaklarında faiz   açıklanmaktadır.  Kur’an, Sünnet ve klasik fıkıh kaynaklarında fâiz yerine kullanılan kelime   luğuna nasıl kökten bir darbe vurduğunu ve insanlığın genel yararına nasıl zarar verdiğini
 5
 yerine kullanılan   ribâdır.  Ancak her ne olursa olsun fâiz ve ribâ kelimeleri ile kasdedilen anlam aynıdır.   fark etmezler. Birçok değeri feda ederek ve haksız kazançla zenginleştiklerinin farkına
 6
 kelime ribâdır.  Arapça ribâ kelimesinin “fazlalık, nema, çoğalma; yükseğe çıkma; serpilip gelişme” gibi   varmazlar. İşte bu yüzden bu dünyada çılgınca ve adaletsizce davranırlar. Ahirette de bu
 sözlük anlamları bulunmaktadır.  Teknik olarak ise “ödünç işlemlerinde ve alışverişte   tutumlarının karşılığını göreceklerdir. 11
 7
 karşılığı bulunmayan ve genelde paraya zamansal bir değer atfedilmesi sonucu ortaya
 çıkan fazlalık”  şeklinde tanımlanabilir.
 8
 Aslında faiz ortaya çıktığından beri birçok farklı din, dil ve ırktan insanlar tarafından
 eleştirilmiştir. Fakat günümüzde faizsiz sistem üzerinde en fazla Müslümanlar durduğu
 için faiz yasağı, neredeyse İslami bankacılık ve Müslümanlık ile özdeşleşmiştir. Bunun
 en önemli sebebi Müslümanların faizin yasaklığı konusundaki kesin ve net tavrıdır. Bu
 kesin ve net tavrı oluşturan anlayış ise Kur’an–ı Kerim’de ve Peygamber Efendimizin
 (aleyhisselâm) hadislerinde yer alan hükümlerle İslam toplumlarına yerleşmiştir. Faiz
 konusundaki bu kesin tutum, İslam dünyasında ticaret ve ortaklık anlayışına dayalı bir
 bankacılık sisteminin kurulmasına temel teşkil etmiştir.                                                             GELENEKSEL BANKACILIK VE PARA      KATILIM BANKACILIĞININ TARIHI VE GELIŞIMI      KATILIM BANKACILIĞINDA TEMEL ILKELER      KATILIM BANKACILIĞINDA FON TOPLAMA YÖNTEMLERI      KATILIM BANKACILIĞINDA FON KULLANDIRMA YÖNTEMLERI






 Kutu 1–3.2




 İlk Çağda Faize Bakış: Aristo ve Eflatun




 Faiz hakkındaki tartışmalar ilk çağlarda da yaşanmış ve bu konu bilim dünyasında tartışılmıştır.
 Dönemin ünlü düşünürleri Eflatun ve Aristo da faize karşı çıkmış ve paradan para kazanmanın yanlış
 bir yöntem olduğunu öne sürerek bu konudaki itirazlarını ortaya koymuşlardır. Eflatun’a göre para bir
 servet edinme aracıdır ve kendisi bizzat servet olarak amaçlanmama-
 lıdır. Aksi halde öngördüğü ideal devlet yapısında bozulmalara neden
 olabilir. Paradan para kazanma yolunun yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan
 faiz sistemi, gelir dağılımındaki dengesizlikleri artırmakta ve toplumun   Eflatun
 az sayıda zengin, çok sayıda yoksuldan oluşmasına neden olarak her-  MÖ 427–347
 9
 kesi felakete sürüklemektedir.
 Aristo’ya göre ise para kazanmanın iki yolu vardır. Bunlardan birinci yol çiftçilik ve avcılık
 gibi doğal yöntemler iken diğer yol yalnızca para kazanma amacıyla yapılan işlemlerdir. Aristo
 bu işlemleri doğal olmayan yöntemler olarak adlandırırken bu yöntemlerin en kötüsünün faizcilik
 olduğunu söylemektedir. Çünkü Aristo’ya göre paranın ortaya çıkış nedeni mübadele (değiş–tokuş)
 Aristo  işlevini sağlamaktı, oysa faiz paradan doğan bir paradır ve paranın miktarını artırmak paranın
 MÖ 384–322  esas amacıyla çelişir. Bu nedenle faizcilik kınanmayı hak etmektedir. 10

                                                                               |  111
   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116