Page 114 - SAĞLAM BANKACILIK MODELİ İLE "KATILIM BANKACILIĞINA GİRİŞ"
P. 114

İslam iktisat                 İslam İktisat Düşüncesi ve Faiz Teorisi                                                                                                                                  
            düşüncesine göre,             Kur’an ve Sünnet’i referans alan İslam iktisat düşüncesi ile insan kaynaklı seküler klasik
            ortaklıklardan                iktisat düşüncesi arasında farklılıklar bulunmaktadır. İslam iktisat düşüncesini, klasik ik-                                                                           Şekil 1-3.2
            elde edilecek gelir           tisat düşüncesinden ayıran en temel unsurlar arasında faiz unsuruna yer verilmemesi,                       Riskler                              Riskler                Geleneksel
            işlemin başlangıcından                                                                                                                                                                               Bankacılık ve Katılım
            bilinemez ve ancak            inanç ve ahlakın ekonomiye yansıtılması, hak, adalet ve hakkaniyet ölçülerinin hâkim                                                                                   Bankacılığında Risk
            işlemin sonuçları             kılınması gibi özellikler sayılabilir. Bu bağlamda insan kaynaklı seküler iktisadi düşünceye                                                                           Dağılımı
            meydana geldikten             göre ekonominin tanımı şöyle yapılabilir: Ekonomi, kısıtlı olan ekonomik kaynakların en
            sonra (ex post)               verimli kullanım yollarını, ihtiyaçların karşılanmasında tercih sıra ve ölçülerini inceleyen
            belirlenebilir.               bir ilim ve sanattır. İslam ekonomisi ise; bu ekonomik kaynakları aşırılığa düşmeden, israf
                                          ve saçıp–savurma olmadan, meşru ve en verimli bir şekilde elde etme, üretme, dağıtma
                                                                                                                                                                                          Katılım
                                          ve kullanma ölçü ve sınırlarını inceleyen bir ilim dalı olarak tanımlanabilir. 15                         Riske karşı                        bankacılığının
                                                                                                                                                    izolasyon
                                            Faiz teorilerinin hemen hepsinin ortak çıkış noktası, sermayeyi üretken olarak görme-                                                       uyguladığı
                                          leri yani sermayeyi servet ve gelir elde etmenin başlı başına bir kaynağı telakki etmeleri-                                                    tedbirler
                                          dir. Bu gelir elde etmenin metodunu ise paranın zaman değeri prensibi ortaya koymakta-
                                          dır. Bu prensibe göre bugünkü sermaye ile gelecekteki sermaye arasında bir değer farkı
                                          vardır. Sermayenin üretken olması nedeniyle aradaki zaman farkının bedeli üretimden
                                                                          16
                                          bir pay olarak faiz şeklinde ödenmelidir.  Nitekim klasik ekonominin duayenlerinden
                                          Keynes de bir gelir olarak kabul ettiği faizi şu şekilde tanımlamıştır: “Faiz bir kimsenin                 Riskler                              Riskler
                                          elinde para tutmak yerine borç vermek, yani belirli bir süre için likiditeden vazgeçmek
                                          karşılığında sağladığı bir gelirdir.” 17
                                            İslam dininin faizi yasaklamasından dolayı paranın zaman değeri ve sermayenin fırsat
                                          maliyeti kavramlarını yok saydığı düşüncesi, faizsiz finansın karşısında yer alan kesimlerin
                                          sürekli kullandıkları argümanların başında gelmektedir.                                                                                                                                               GELENEKSEL BANKACILIK VE PARA      KATILIM BANKACILIĞININ TARIHI VE GELIŞIMI      KATILIM BANKACILIĞINDA TEMEL ILKELER      KATILIM BANKACILIĞINDA FON TOPLAMA YÖNTEMLERI      KATILIM BANKACILIĞINDA FON KULLANDIRMA YÖNTEMLERI
                                            Aslında İslam ekonomisi de sermayenin üretken olduğunu kabul etmektedir. Fakat
                                          klasik ekonomi ile İslam ekonomisinin farkı, konuya bakış açılarında ve detaylarda
                                          yatmaktadır.
                                            Klasik ekonomi, borç verilen sermayenin potansiyel üretkenlik özelliğini, sermaye
                                          borç verildiği anda, başlangıçta planlandığı şekilde (ex ante) fiilen ve derhal gelir elde
                                          etmiş olduğu şeklinde yorumlar ve başlangıçta kazanmayı planladığı sabit faiz gelirini        Bu nedenle Şekil 1–3.2’de de görüldüğü gibi klasik ekonominin ürünü olan geleneksel   İslam iktisat
                                          ister. Fakat İslam ekonomisi, sermayenin üretkenlik özelliğinin gerçekten de bir po-          bankacılıkta borç verilen paranın etrafına âdeta riske karşı bir izolasyon yapılarak borç   düşüncesinin bir ürünü
                                          tansiyel olduğunu kabul etmekle birlikte ekonomik şartların karşılaştığı çeşitli fırsatlar    verenin bütün riskleri kaldırılıp borç alanın sırtına yüklenir. Böylelikle borç verenin her   olan katılım bankacılığı
                                          veya risklerden dolayı dinamik olduğunu bu nedenle de sermayenin bu potansiyelinin            zaman kazandığı bir düzen oluşur. İslam iktisat düşüncesinin bir ürünü olan katılım banka-  risklerin tamamen
                                          üretkenliğe dönüşüp dönüşmeyeceğinin veya dönüşse de hangi oranda dönüşeceğinin               cılığı ise risklerin tamamen ortadan kaldırılacağı bir izolasyon sağlamaz, ancak bu riskleri   ortadan kaldırılacağı
                                                                                                                                                                                                                 bir izolasyon sağlamaz,
                                          ortaklık ilişkilerinde kesin olmadığını söyler. Bundan dolayı da İslam ekonomisine göre       en aza indirebilecek şekilde uyguladığı tedbirleri alır. Buna rağmen risk her zaman vardır   ancak bu riskleri en
                                          ortaklık yöntemiyle elde edilecek gelir işlemin başlangıcından bilinemez ve ancak işle-       fakat bu risk ortaklık veya ticaret yoluyla hem fon sağlayana hem de o fonu kullanana   aza indirebilecek
                                          min sonuçları meydana geldikten sonra (ex post) belirlenebilir. Gelirdeki bilinemezlik,       paylaştırıldığı için kazancın ve zararın dengeli olarak dağıtıldığı bir sistem kurulur.  şekilde uyguladığı
                                          ortaklık ilişkilerinde söz konusudur. Buna karşılık ticari bir işlem yapıldığında (mal veya      Bazı araştırmacılar vadeli ve kârlı satış ilkesi üzerine kurulu bir fon kullandırma yön-  tedbirleri alır.
                                          hizmet satıldığında) bunun gelirinin ne olacağını kesin olarak belirlemek gerekmekte-         temi olan murabaha işleminde ortaya çıkan artı değeri, paranın zaman değeri gibi gör-
                                          dir. Aksi halde ticari ilişkilerdeki belirsizlik, taraflar arasında anlaşmazlıklara yol aça-  müşler ve bunun klasik iktisat düşüncesindeki anlayışla aynı olduğunu iddia etmişlerdir.
                                          caktır. İslam, ticari ilişkilerde taraflar arasında anlaşmazlığa yol açacak belirsizlikleri   Bu anlayışa göre para her zaman pozitif bir getiri sağlar ve dolayısıyla murabaha yönte-
                                          yasakladığı için alım satıma dayalı işlemlerde fiyatın ve dolayısıyla gelirin kesin olarak    minde elde edilen gelir faizden farksızdır. Fakat bu iddiayı dile getirenler, ortaklık dışındaki
                                          belirlenmesi gerekmektedir.                                                                   İslami finansman yöntemlerinde paranın değil bir mal veya hizmetin ticareti yapılarak
                                            Bir diğer farklı nokta ise klasik ekonomide paranın bugünkü değeri ile gelecekteki          fon kullandırıldığı gerçeğini gözden kaçırmaktadır. İşin gerçeğine bakıldığı zaman aslında
                                          değeri arasındaki farkın her zaman borç verenin lehine ve borç alanın aleyhine olarak ger-    burada ortaya çıkan artı değer, paranın zamanla kazandığı bir değer değil, bir mal veya
                                          çekleşeceği kabulüdür. Fakat İslam iktisadı yine ekonomik şartların değişken ve dinamik       hizmetin alışverişinden yani ticaretten kaynaklanan bir kârdır. Dolayısıyla konunun faizle
                                          olmasından dolayı bugünkü ve gelecekteki değer farkının iki yönde de gerçekleşebileceği-      ilgisi yoktur. Bu konu “Fon Kullandırma Yöntemleri” bölümünde “Murabaha” başlığı altında
                                          ni ve bunun bir risk unsuru olup ortaklar tarafından üstlenilmesi gerektiğini ifade eder. 18  daha detaylı bir şekilde incelenecektir.

                                          114  |   KATILIM BANKACILIĞINDA TEMEL ILKELER                                                                                                                  |  115
   109   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119