Page 172 - Sanatın ve Sanatkarın İzinde
P. 172

AHME T HAKKI T URABİ




                  Büyük bestecilerimiz nasıl ve kimler tarafından yetiştirildi,  içerisinde ve müziğin ifade gücüyle ortaya konmaktadır. Ne var ki
                  bir akademileri var mıydı?                             günümüzde çoğunluğun dinlediği müziklerin kalitesizliği ve aidi-
                  Türk mûsikîsi, hoca-talebe arasında birebir ders diyebileceğimiz  yetsizliği, aynı zamanda toplumun aynası olmaktadır.
                  “meşk sistemi” çerçevesinde öğretilmiştir. Çocuk yaşlarda ilk mek-
                  tepte ilahilerle başlayan müzik eğitiminde, daha sonra bilhassa  Üniversitelerde Türk mûsikîsinde yeteri kadar uzman, akade-
                  “mehterhâne” en önemli okul olmuştur. Saraydaki “Enderûn” bir  mik çalışmalar yapacak personel var mı?
                  üst seviyede müzik eğitiminin verildiği kurumdur. Mehterhânenin  Kesinlikle var ve her uzman, branşıyla ilgili ciddi gayretler göster-
                  lağvinden sonra kurulan “Mızıka-i Hümâyûn” her ne kadar Batı  mektedir. Ne var ki bizim bir “Millî Müzik Politikamız” yok. Bunun
                  müziği eğitiminin resmi başlangıcı olsa da, yine de bir müzik okulu  yokluğu, beraberinde müzik uzmanlarının dikkatlerini dağıtmakta-
                  olmuştur. Son dönemlerde kurulan “Dârülelhân”, Türk Müziği eği-  dır. Bu durumun tabii bir sonucu olarak, ferdî çalışmalar dağınık
                  timinin verildiği oldukça önemli bir kurumdur. Şu kadarını ifade  bir haldedir. İdeolojik yaklaşımların da tesiriyle Türk müziğine vâkıf
                  etmeliyim ki; dinî mûsikînin akademileri, cehrî zikir yapan tekkeler  olmayan, Türk müziği sevmeyen ve dinlemeyen, daha ötesi bu mü-
                  olmuştur.                                              ziği tahkir ve tezyif eden Türk müzikçilerimiz olduğu müddetçe de
                                                                         durum farklı bir hâle dönmeyecektir.
                  Günümüzde mûsikîmizin toplumla ilişkisi hangi boyuttadır?
                  Günümüzde müzik, toplumun her kesimine nüfuz eden bir ko-  Söyleşimize neler ilâve etmek istersiniz?
                  numdadır. Bu durum günümüze mahsus değil, müziğin sırlı gücüne  Dünyaya ezanla merhaba; salâlarla elveda deriz. Dinî mûsikîmizin
                  mahsustur. Zira her duygunun ifade edilebildiği müzik sanatı, hâ-  bu iki formu arasında geçirdiğimiz tüm hayatımızda Kur’ân tilâve-
                  liyle toplumu sarmalayan bir sanattır. Pek çok toplumsal olay, mü-  tinden ilâhilere na’t, münacaat, müezzinlik faaliyetleri, mevlidler
                  zikleriyle hatırlanır. Sosyal hadiseleri, siyasi görüşleri, mezhepsel ve  vb. pek çok dinî mûsikî formuyla muhatap oluruz. Bu kadar çok iç
                  ideolojik farklılıkları temsil eden müzikler vardır. Bu olgu zaman  içe olduğumuz dinî mûsikîmizin ya tatbik edeni ya da tatbik edileni









       170














































                                                                                                            Ahmet Hakkı Turabi



                                                        T ÜRK DİN M Û SİKÎSÎ
   167   168   169   170   171   172   173   174   175   176   177