Page 62 - Sanatın ve Sanatkarın İzinde
P. 62
AHME T Ç OKT AN
Ahmet Çoktan
çalışırken.
60
yıllık deriler mevcut. Deri üzerinde yapılan sanatsal çalışmaların danlaşan bu metaların yerini başka hevesler alıyor. Oysa sağlıklı bir
sonraki nesillere ulaşması daha muhtemel. Sanatkâr netice itiba- şekilde bir yudum su içebilmek, bir nefes alabilmek ve verebilmek ne
riyle dünyada iz bırakıyor. Bizden sonra gelecek olanların bunla- kadar önemli. Bunları hatırlatmak istedim.
rın hangi ruh hâliyle yapıldığını, içeriğini, manasını merak ede-
ceklerini umuyorum. Belki bu çalışmalar onlara da yön verecek. Katı‘da ne/neler arıyorsunuz?
Belki onlara gerçeği hatırlatacak. Katı‘ çok zevkli ve insanı her yönden geliştiren bir sanat dalı.
Gençlerin ve çocukların konsantrasyon sorunu son yıllarda dün-
Tüm geleneksel sanatlarda olduğu kadar belki bir adım öte yanın ortak problemi. Bu süre maalesef 18 saniyeye kadar düş-
katı‘da sabır ön plana çıkıyor. Yeri geldiğinde yüzlerce, bin- müş durumda. Bu sürenin katı‘ sanatı ile artırılabileceğine inan-
lerce saat alan çalışmalar söz konusu… Böylesi yoğun çalış- cım tamdır.
malarda motivasyonunuza neler kaynaklık ediyor?
İsm-i Nebi çalışmaya Sevgili Peygamberimize (sav) karşı ortaya çı- Bu alanda sizin herhangi bir çabanız var mı?
kartılan karikatür krizinden sonra karar verdim. Biz bağırıp çağı- Bunun için özel bir lisede iki senedir çalışmalar yapıyorum. Bu
rıyoruz. Engellemeye çalışan polis Müslüman, dükkânı zarar gö- etkinliğe katılan arkadaşların yarıdan fazlası konsantrasyon süre-
ren Müslüman, ölen Müslüman... Onlar dışarıdan bakıp, “Bunlar lerini 20 dakikanın üzerine taşıdılar. Öğrencilerimin yarıya yakını
cani ve demokrasiden nasibini almamış kişiler!” diyerek bizimle bu süreyi 35-40 dakikaya taşımayı başardı.
alay ediyorlar. Oysa Peygamberimizin (sav) sadece bizim için de-
ğil tüm insanlık için geldiğini anlatmamız gerekiyor bu insanlara Katı‘da ve ebruda aradıklarınızın ne kadarını buldunuz?
diye düşündüm. Böylelikle tüm insanlığı ilgilendiren 40 hadis seç- Benim için önemli olan, insanların kalbine girebilmek, orada yer
tim. Bunları; farklı tasarımlarla yaptığım 40 İsm-i Nebi yazısı ile bulabilmek. Bazı kişilerin de soru sormasını sağlamak ve böylelik-
5-6 dilde insanlık âlemine ulaştırmayı hedefledim. le önyargıların kırılmasını temin etmek.
Bir dönem Macaristan’da bir sergi sırasında akşam vakitlerinde
“33 Elhamdülillah” için de bir paragraf açalım dilerseniz… kütüphane çalışanlarıyla ebru çalışmaları yapmıştık. Onlara ebru
Tabii ki… “33 Elhamdülillah” sergim dünyaca ünlü 33 hattatın 33 sanatının “ebri”den bugüne geldiğini ve ebri’nin de bulut demek
elhamdülillah yazısından müteşekkil. Bu sergi çalışmamı sekiz bin olduğunu anlatmıştım. Elimizde “biz” yani çubuk vardı. Muhatap-
beş yüz saatte tamamladım. Böylelikle “1 Nefes 1000 Şükür” sergisi larıma “biz”i gösterdim, bir de rüzgârdan söz açtım. “Rüzgâr esin-
ortaya çıktı. Bu suretle ne kadar çok ve önemli şeylere sahip olduğu- ce bulutlar nasıl şekil değiştiriyorsa, su üstündeki boyalar yani
muzu insanlığa hatırlatmayı amaçladım. bulutlar öyle şekil değiştiriyor.” dedim. Daha sonraları mezkûr
Kapitalizm bizlere en hızlı arabayı, en büyük evi, son model telefonu çalışmaya katılan bir öğrencimle tekrar görüştüm. Çalışmaya ka-
dayatıyor! Bunlara ulaşmak için insanlığımızı, dostlarımızı, kullu- tılan bir hanım öğrencim; “Ne zaman rüzgâr esse ebru yapmayı ve
ğumuzu unutuyoruz. Bunları elde ettikten kısa bir süre sonra sıra- sizi hatırlıyorum.” demişti.