Page 84 - Sanatın ve Sanatkarın İzinde
P. 84
Hemen herkesin mâlumu olan “Güzel gören güzel düşünür.” sözüyle, “Allah güzeldir ve gü-
zeli sever.” mealindeki hadis-i kudsî, insanların yaşamakta bulundukları çevrelere bakışla-
rını şekillendiren önemli düsturlardır.
İnsanoğlunun fıtratında iyiliğe ve güzele doğru tabii bir yöneliş vardır. Bu yönelişle güzel
sanatlar ortaya çıkmıştır. Bu sürece Türk milleti de ortaya koyduğu birbirinden kıymetli
sanat eserleriyle katkıda bulunmuştur.
İslâm dünyasında hat sanatıyla ilgilenenler, “Kur’ân-ı Kerîm Mekke’de nâzil oldu; Mı-
sır’da okundu; İstanbul’da yazıldı.” sözünü mutlaka işitmiştir. İstanbul, asırlar boyunca
hat sanatının başkenti olmuştur. Kur’ân-ı Kerîm’in yazılmaya başlanmasıyla eş zamanlı
olarak Mushaf-ı Şerif tezyinatı da yıldan yıla, asırdan asra gelişerek çok kıymetli müzeh-
hep Mushaf-ı Şerifler bezenmiştir.
Bunun yanı sıra edebî ve ilmî eserlerin süslenmesine ilâve olarak 19. yüzyıldan itibaren
levha tezhipçiliği ortaya çıkmıştır.
Türklerin yazıya ve sanatkâra verdikleri önem, öz sanatlarımızın gelişip yaygınlaşmasını,
bir adım öte kurumsallaşmasını temin etmiştir. Günümüzde müze ve kütüphanelerde bulu-
nan binlerce yazma müzehhep eser, ecdadımızın hünerini ortaya koymaktadır.
Tezhip sanatının dünden bugüne uzanan tarihi gelişim sürecine ayna tutmaya gayret
ederken, müzehhep eserleriyle gönlümüzü aydınlatan sanatkâr ecdadımızın aziz hatırala-
rını hayır ve rahmetle yâd ediyoruz.
Tezhip sanatını kısaca tanıtmamız gerekirse; Arapça zeheb kökünden türeyen tezhip “al-
tınlamak” manasına gelir. Tezhip; altın ve çeşitli boyalar kullanılarak dinî, edebî, tarihî ve
ilmî el yazmalarını, hat levha ve albümlerini, tuğra ve fermanları, minyatür detaylarını,
kubur, kutu ve kitap kaplarını süsleme sanatıdır.
Tezhipte genellikle altın, bunun yanı sıra su bazlı akrilik, guaj ve sulu boyalar kullanıl-
maktadır. Tezhiplenmiş eserlere “müzehhep eser”; tezhibi yapan sanatçı erkekse “müzeh-
hip”, kadınsa “müzehhibe” denir.
Tezhip sanatının kullanım alanları genellikle kitaplar, levhalar, ferman ve tuğralar, mu-
rakkalar, kitap kapları, minyatürler ve çeşitli kullanım eşyalarıdır.
Tezhip sanatı Türklerde tarihsel gelişim itibariyle 10 bölümde incelenebilir. Bunları sıra-
sıyla; İslâm Öncesi Dönem, 13. ve 14. yüzyıl Selçuklu Beylikler Dönemi, Erken Osmanlı