Page 180 - Sanatın ve Sanatkarın İzinde
P. 180
A Y ŞE Ö ZK AN
yeşile bakıyorum. Evimin ve atölyemin yeşilin bol olduğu yerlerde Sanatınızı Ankara’da icra ediyorsunuz? Ankaralıların ilgisi
olmasını önemsiyorum. Moru da seviyorum, erguvan rengi olduğu nasıl?
için. Mor, hayatın rengi; bir adım öte çiğdem çiçeklerinin rengi, me- Sanatınızı hangi şehirde yaptığınızın değil, bu işe ne kadar gönül
nekşelerin rengi, erkenden açan zambak çiçeğinin rengi… verdiğinizin önemi var bence. Yaptığınız sanata ne kadar enerji har-
cıyorsanız o kadarı size geri dönüyor. Başkent yerine doğuda bir
Peki boyalarınız… şehirde olsam da çok değişen bir şey olmazdı, diye düşünüyorum.
Toprak boyaları kullanıyorum. Bazılarını kendim yapıyorum, özellikle Ankaralıların ilgisinden memnunum. Giderek de arttığını düşü-
turkuazı ve yeşili... Yapmak ve denemek istediğim epeyce renk, boya nüyor ve gözlemliyorum. Bu yıl atölyeme yapılan öğrenci başvuru
var; bunlar için zamanım yetmiyor, Allah’ın zaman içerisinde zaman sayısının fazlalığı nedeniyle, öğrencileri derse bir çeşit sınavla kabul
yaratmasını niyâz ediyorum. Boyalar üzerinde çalışmayı, etüt ve plan- edebileceğim.
lamalarda bulunmayı çok seviyorum. Artık “eski” diye tabir ve tarif edi-
len Türk boyalarını, özlemini çektikleri ihtişamlı günlerine kavuştur-
Öğrenci de yetiştiriyorsunuz o zaman...
manın hayâliyle yaşıyorum. Türkiye’nin hemen her yerinden toprak
Evet, öğrenci yetiştiriyorum. 5 yıldır istikrarlı olarak devam edenler
örnekleri topluyorum, gerektiğinde kimyagerlere danışıyorum.
artık belli seviyelerdeler. Bu yıl açtığımız öğrenci sergimizden aldı-
Göztaşı ve kukravitten turkuazı elde ediyorum. Boya yapmak için
ğımız geri dönüşler de hepimizi çok mutlu etti. Zor zanaat, sanat
mutlaka açık havaya ihtiyaç var. Açık havada nefesine karıştırma-
öğretmek! Geleneksel sanatların iyi tarafı, kurallı çizimlere dayalı
dan göztaşını yıkayıp yoğuruyorum, yuğup yıkıyorum… Yıkaya
sanatlar olmaları. Bu da öğretmeyi kolaylaştıran bir unsur.
yıkaya, yoğura yoğura duru ve berrak bir hâle geliyor. Boya iyice
berrak hâle gelince kurutuyorum. Akabinde çini çamuruyla karıştı-
“Ben çini sanatkârıyım.” diyebilmek için hangi hususiyetleri
rıyorum. Yeşil yapmak istediğimde sarı toz oksitle karıştırıyorum.
haiz olmak lazım gelir?
Sarı oksitle temas eden turkuaz hemen yeşile dönüşüveriyor.
Benim son zamanlarda sıkça düşündüğüm, her seferinde daha da
Osmanlı çini ustalarının özellikle tercih ettikleri renkler nelerdi? kafamı karıştıran soru: “Sanatçı olmak...” Bu unvanı bize kim vere-
Kırmızı, yeşil, lacivert ve turkuaz. Şu anda geleneksel yöntemleri bilir? Kendimiz mi, bir kurum mu, halk mı?
kullanarak yeşil ve turkuaz renklerini elde edebiliyorum. Kırmızı Sanırım ancak zaman, sanatçı unvanını bize getirecek unsur. Bu
için de denemelerim var. Türkiye’nin muhtelif yörelerinden de- konu çok da beni sarıp sarmalasın istemiyorum, ben bu sanata gö-
178 mir oranı yüksek toprakları temin ediyorum. Özellikle Kızılcaha- nül vermiş bir işçiyim... Aşkla çalışıyorum, çalışacağım. Çini pota-
mam’dan kırmızı renkli toprak alıyorum. sında erimek benim işim, gücümün yettiği yere kadar tabi...
17. yy. çini
kupa üzerindeki
desenlerden
esinlenerek
hazırlanan bir tablo.
ÇİNİ S ANA TI