Page 38 - Sanatın ve Sanatkarın İzinde
P. 38
ALİ ALP ARSLAN (1 922-2006 )
36
Yakın dönem hat sanatının en önemli âlimlerinden biri olan Ali sıralarına kadar gittiğinden, bulduğum her malzemeyle yazı yazma-
Alparslan’ın hatırasını icazetli talebelerinden Hattat Ahmet Sabri ya çalışmış ve gıyabında Ali Alparslan ismini öğrenmiştim.
Mandıracı ile birlikte yâd ettik.
Sonrasında ünsiyetiniz nasıl devam etti?
Ali Alparslan Hoca ile nasıl tanıştınız? İlk aylarda sadece meşkimi gösteriyor ve müsaade isteyerek ayrılı-
1980 senesinde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eski Türk yordum. Sonraları meşk bitince hemen çıkmamaya başladım. Ge-
Edebiyatı Kürsüsündeki odasında tanıştım. Bir arkadaşımın ağa- lenlere yaptığı tarifleri ve meşk haricinde odasına gelenlerle yaptığı
beyi tanıştırdı. Benim hatta meraklı olduğumu, kendi kendime konuşmaları dinlemeye başladım. Salı günlerinin öğleden sonraları
yazmaya çalıştığımı söyledi. Hoca, tebessüm ederek, yaptıklarını hocanın odası çok kalabalık oluyordu ve doktora öğrencilerinden
görebilmem için beni yanındaki tabureye oturttu. Bir kalem açtı; profesör arkadaşlarına kadar hemen herkes az veya çok oturuyor
o kalemle, sulu meşk mürekkebiyle rika‘ harflerini yazarak “Buyur ve her vadide sohbet ediliyordu. En korktuğum şey, odasındaki
paşam. Sen bunlara bakarak başka bir kâğıda yazıp haftaya getirir- sandalyelerin dolmasıydı. İşte o zaman bana da yol gözüküyordu.
sin.” dedi. Ertesi sene askeri öğrenci olmuştum. Yine o günlerde ilk ebru de-
nemelerine başlayınca bu durum hocanın çok hoşuna gitti. Sonra
Çok sevinmiştim. Çünkü yıllardan beri bu anı bekliyordum. Zira rahmetli babacığımla tanıştılar ve birbirlerini pek sevdiler. Babam
lise eğitimim esnasında, okuduğum şehir Bursa’da bir hoca aramış; Armutlu’dan geldiğinde Laleli’de Murat Lokantası’nda buluşup ye-
fakat kimseyi bulamamıştım. Benim hattat olma arzum ortaokul mek yedikleri bile oldu.