Son yıllarda oldukça sık telaffuz edilen sürdürülebilirlik kavramı hemen her sektörde ayrıca ele alınan konulardan biri olarak öne çıkıyor. Çevre açısından önemli olumsuzluklar yaratabilen sektörlerin başında gelen giyim sektörü ise sürdürülebilirlik açısından geliştirilmeye oldukça ihtiyaç duyuyor. Günümüzde moda yaklaşımı yepyeni uygulamalara alan açıyor ve dünyayı tüm canlılar için daha yaşanabilir bir yere dönüştürmeyi amaçlıyor.
Sürdürülebilir Giyim Anlayışı ve Önemi
Hızla artan dünya nüfusu ile birlikte kaynak kullanımında da dikkate değer bir artış görülüyor. Bu durumda özellikle doğal kaynakların öngörülenden daha kısa sürede tükenmesi tehlikesi baş gösteriyor. Diğer yandan çevreye zararlı uygulamalar hem kaynakları kullanılamaz hâle getiriyor hem de tüm canlıların sağlığını tehdit ediyor. Tüm bu faktörler ekonomik açıdan da büyük bir zarar tablosu ortaya çıkarabiliyor. Gelecek nesillerin de refah bir yaşam sürebilmesi amacıyla geleceğin farklı açılardan öngörülmesi ve uzun vadeli plânların devreye sokulması gerekiyor.
Tekstil sektörünün dünyayı kirletme bağlamında petrol endüstrisi ile yarıştığı ve kirlilik faktörü sıralamasında ikinci olduğu biliniyor. Geçmişten bu yana kullanılan bazı kumaşlar, işleme yöntemleri, boyalar, baskılar ve tekstile dair diğer tüm bileşenler sürdürülebilirlik yaklaşımına gölge düşürüyor. Oluşan atıkların bertarafı aşamasında da doğa hava, deniz ve toprak açısından tahribata uğrayabiliyor. Bu nedenle giyim sektöründe başlatılan yeni uygulamalar sayesinde sürdürülebilirliğe katkıda bulunmak mümkün.
Sürdürülebilirliğe Katkı Sunan Uygulamalar
Uygun Malzeme Tercihi
Sürdürülebilir giyim denildiğinde akla gelen ilk konu kullanılan malzemeler oluyor. Çünkü kullanılan malzemeler işleme tekniklerini ve dolayısıyla tüm süreçlerdeki kaynak kullanım detaylarını belirliyor. Dolayısıyla odaklanılan temel nokta sürdürülebilir malzemeye yönelmek oluyor. Bu doğrultuda organik pamuk kullanımı en etkili hamlelerden biri hâline geliyor. Geleneksel pamuk üretiminde ve işlenmesinde farklı kimyasallar ve bol miktarda su kullanılırken organik pamuk üretiminde tamamen doğal kaynaklara yer veriliyor, su ve enerji tüketimi dikkate değer oranda azalıyor. Kenevir, bambu gibi farklı ideal malzeme seçenekleri de tekstil endüstrisinin sürdürülebilirliğe katkı sunma konusunda elini güçlendiriyor.
Geri Dönüşüm Odaklı Çalışma
Üretim kapasitesi açısından öne çıkan sektörlerin başında giyim sektörü geliyor. Bazı giyim ürünlerinin sayılı kullanılması da tüketim miktarını ciddi bir boyuta taşıyor. Bu nedenle tekstil endüstrisinde artık geri dönüştürülebilir malzemeleri kullanmaya özen gösteriliyor. Atık hâle gelen tekstil malzemelerinin geri dönüştürülmesi konusunda da bir hassas yaklaşım söz konusu. Bu yaklaşımlarla sıfır atık oluşumuna da hizmet edilmiş oluyor.
Dikişsiz Örgü
Yeni ve kreatif bir üretim metodu olan üç boyutlu dikişsiz örgü sayesinde atık miktarı önemli oranda azalıyor, daha verimli bir üretim süreci ortaya çıkıyor. Kişisel tasarımlara olanak sunan bu yöntemle gerektiği kadar kumaş kullanıldığı için karbon ayak izi de azalıyor.
Doğal Boyama Teknikleri
Tekstilde en tehlikeli uygulamalardan biri de boyama işlemi. Çünkü boyama esnasında büyük miktarlarda kimyasal ve su kullanılıyor. Bu durum hem kontrolsüz tüketim hem de çevre kirliliği ile sonuçlanıyor. Yeni geliştirilen doğal boyama teknikleri ile bu tür olumsuz durumların önüne önemli oranda geçilebiliyor.
Sürdürülebilirlik Anlayışına Dair Diğer Faktörler
Sürdürülebilirlik konusu giyim sektörüne yeni yeni dahil olsa da bu alanda ilerlemeyi tercih eden firmaların sayısı günden güne artıyor. Tüketici talepleri de firmaları harekete geçirmeyi başarıyor. Bu anlayışla üretim yapan markaları belirleyebilmek oldukça kolay. Ülke prosedürlerine göre farklılık gösteren çeşitleri olsa da eko etiket çeşitleri ürünlerin hangi koşullarda üretildiği hakkında tüketicilere bilgi veriyor. Yani giyim ürünlerinde bulunan etiketleri incelemek sürdürülebilir üretim yapılıp yapılmadığını gözler önüne serebiliyor. Diğer yandan markalar sürdürülebilirlik politikasını benimsediyse bunu web sitelerinde de açıkça ilan edebiliyor. Çeşitli reklam kanalları ile duyurulabilen bu sürdürülebilirlik politikası mağaza tasarımlarında da vurgulanabiliyor. Yerli üretim yaklaşımı, cinsiyet eşitliği sağlayan istihdam oranları, el işçiliğine yönelme gibi yeşil adımlar da sürdürülebilirliğin farklı göstergelerini oluşturuyor. Bu noktada tüketicilere düşen görev ise kapsül gardırop veya minimalizm trendlerini gündeme almak oluyor.