E-learning adı verilen dijital eğitim; başlangıç öğrencilerinden iş hayatına hemen hemen herkesin hayatına hızlıca entegre oluyor.
Koronavirüs, 2020 yılının başından beri hayatımızın bir parçası oldu. Şimdiden insanlık tarihinin en büyük salgınlarından biri olarak tarihe geçmiş olan Covid-19, birçok alanda yaşamımıza değiştiriyor. Tüketim alışkanlıkları, çalışma prensipleri, aşı ve viroloji bilimindeki değişimler gibi birçok yenilik hayatımıza sanki hep varmışçasına entegre oluyor.
Salgınla hayatımıza giren en büyük yeniliklerden biri de eğitimlerin uzaktan olması ve dijital platform aracılarına artan ihtiyaçlar. Yüz yüze eğitimin salgın şartları sebebiyle durması, insanları hızlı bir şekilde sanal sınıf eğitimlerine adapte ediyor. Yazının devamında dijital eğitim ve sanal sınıf hakkında merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz.
Yaygınlaşan Dijital Eğitim ve Sanal Sınıf
Salgın sürecinin teknoloji çağına denk gelmesi bir avantaj mıdır? Uzmanlar bu sorunun cevabını verebilmek için oldukça farklı düşünceler ortaya koyuyor.
İnternet çağı, kendisiyle beraber getirdiği değişimler sayesinde yaşamımızı farklı bir noktaya götürüyor. Elimizdeki akıllı aygıtlar, bulut sistemlerde sürekli çevrim içi olmamıza olanak tanıyor. Tam da bu çağda salgın şartlarının ağırlaşması, insanlığın eğitime uyum sağlamasına olanak tanıyor.
Salgın şartlarında temasın sorun teşkil etmesi, uzaktan eğitim ve iş opsiyonlarını artırıyor. Yerli ve yabancı birçok eğitim uzmanı, interneti öğrenim için etkin bir şekilde kullanmanın yollarını arıyor. Peki yaygınlaşan dijital eğitim ve bunlar için oluşturulan sanal sınıfların yararları var mıdır? Var ise bunlar nelerdir?
Dijital Eğitim ve Sanal Sınıfların Avantajları Nelerdir?
Öğrencilerin ve eğitimcilerin hayatına yeni giren dijital eğitim, genel intiba olarak oldukça fazla avantajı da beraberinde getiriyor. Salgın şartları gereği doğaya ayak uydurmak zorunda olan insanlar, eğitimde de dönüşüme izin vererek yeni planlamalar ortaya çıkarıyor. Dijital eğitim ve sanal sınıfların birtakım avantajlarını aşağıda sizler için sıraladık:
- Dijital eğitim ve sanal sınıflar tamamen öğrenciyi merkeze oturtuyor. İnteraktif bir yapısı olan sanal sınıflar, öğrencilerin derslere katılımını artırıyor.
- Sanal sınıflar yer ve zaman sorununu ortadan kaldırıyor. İnternetin olduğu her ortamda gerekli portallardan eğitime erişim kolaylıkla sağlanıyor.
- Dijital eğitim, sağlık sorunları nedeniyle katılım sağlayamama sorununu ortadan kaldırıyor. Özellikle salgın sürecinde önemli olan bu özellik, eğitimde fırsat eşitliği sağlıyor.
- Teknolojinin daha etkin kullanıldığı sanal sınıflar, öğrencileri geleceğin uzay çağına hazırlıyor. Dijital eğitim alan her öğrenci, internet ve bilgisayar sistemlerine daha kolay adapte oluyor.
- Dijital eğitim, öğrenci ve öğretmen arasındaki duvarları kaldırarak daha yoğun bir iletişim yakalanmasını sağlıyor. Bu sayede sanal sınıflar, hem öğrenci hem de öğretmen için daha kaliteli bir eğitim sürecini destekliyor.
- Dijital eğitim ve sanal sınıflar, eğitimde maliyeti çok büyük ölçeklerde düşürüyor. Bu durum devlet ve şirketler nezdinde kalifiye birey yetiştirilmesini hızlandırıyor.
Trend Dijital Sınıf ve Eğitim Platformları
Salgın döneminde her ülke, örgün eğitime kendi altyapısı nazarında sanal sınıf olanağı tanıyor. Türkiye özelinde Eğitim Bilişim Ağı (EBA) adı ile yapılan uzaktan eğitim, öğretmenlerin inisiyatiflerine göre farklı platformlarla da yapılıyor. Dijital eğitimin yapıldığı farklı birçok platform bulunuyor. Bunlardan bazıları şu şekilde:
- Zoom: Video konferans uygulaması olan Zoom, salgın sebebiyle uzaktan eğitimin başladığı günden bu yana en çok rağbet görenlerden biri. Zoom, oturum yöneticisinin ekranı diğer kullanıcılar ile paylaşması sonucunda çoklu sanal sınıf deneyimi yaşatıyor.
- Microsoft Team: Microsoft hesaplarından ücretsiz ulaşım sağlanan Microsoft Team, dil ve temanın kişiselleştirme özelliği ile yeni nesil sanal sınıflardan bir tanesi. Yeni yapılan güncellemeler sayesinde 20.000 katılımcı ve 16 saat kesintisiz görüşme imkânı sunan uygulama, tüm eğitimlerin kolayca yapılmasını sağlıyor.
- Meet: Ücretsiz olan video konferans uygulamalarından Meet, Google markasının bir hizmeti. Dijital eğitim için uygun olan platform, 250 kişilik katılımcıya kadar hizmet veriyor. Sanal sınıfta eğitim için uygun bir platform olan Meet, interaktif deneyimin kalitesini artırıyor.
- Free Conference Hall: Dijital eğitime imkân tanıyan Free Conference Hall, ücretsiz bir şekilde 1000 kişilik görüşmeye olanak tanıyor. İnteraktif mesajlaşabilme, ekran paylaşımı ve masaüstü dosyalarını ekranda görüntüleyebilme özellikleri bulunan uygulama, sanal sınıf için ideal tercihlerden biri oluyor.
- Skype: En çok tercih edilen sanal görüşme uygulamalarından biri olan Skype; 50 kişilik katılımı ve masaüstü paylaşımı ile öğretmenlerin en sık başvurduğu yöntemlerden biri.