Önce 35 Yıl Öncesine; Cağaloğlu’na Gidelim!
Önce 35 yıl öncesine; Cağaloğlu’na gidelim! Üstad Karakoç’u 35 yıl önce, Tepe Edebiyat Sanat dergisini yayınladığımız yıllarda tanımıştım. Üstad o dönemde ellili yaşlarının ortasındaydı. Cağaloğlu’nda Üretmen Han’daki yazıhanesinde bir yandan milletin, bir adım öte ümmetin ruhuna biiznillah diriliş muştuları üfleme gayretinde bulunurken diğer yandan kitap ve mecmualarını yayınlıyor ve kendisini ziyarete gelenlerle sohbet ediyordu. Mecmuamızın yeni bir sayısının rotatiflerden geçerek elimize ulaşması yeni bir Sezai Karakoç ziyareti demekti. Bu vesileyle üstadı ziyaret etmezden önce kitaplarını okurduk, kitap ve yazılarına dair muhataplarına sorular tevcih ederdi çünkü. Böylelikle kütüphanemizde Sezai Karakoç külliyatı oluştu.
“Sen Cuma Gününün Hürriyet Kadar Kutsal Oylduğunu Onlara Anlat!”
Cağaloğlu’nda bir kış günü… Asitane’de oldukça soğuk bir hava var. İstanbul’a kar yağıyor. Hem de nasıl bir kar! Cuma namazı için Molla Fenari Camii’ne gittik. Safları, Gestetner kalfaları, klişeciler, parça kâğıtçılar, mürettipler, çelimsiz matbaa çırakları, büyük ofset ustaları ve yazarlarla birlikte sıklaştırdık.
Namaz çıkışında 'Ne verirsen elinle o gelir seninle' diyerek, ihtiyaç sahibi öğrenciler için cemaatten para topladık. Üstad Sezai Karakoç da camideydi. Onca cemaatin arasında mütebessim çehresindeki nur hemen fark ediliyordu. Sesimizi duydu, yanımıza yaklaştı, selâm verdi, aldık, kabul ettik.
'Kapalı çarşı içerisinde
Açık ve keskin yumuşak ve güzel Kur’an sesleri
Kapalı çarşı içinde kapalı rüya çarşıları
Kapalı çarşı içinde öfke ve af çarşıları' diyen Sezai Karakoç elini cebine götürdü cebinde, elinde, avucunda ne varsa takdim etti, şiir dünyasındaki cömertliğe yaraşır bir tediyede bulundu, elinde, avucunda, cebinde ne varsa verdi…
Vermek, maldan, mülkten, paradan, puldan, dünyada geçer akçeden, nefse sevimli gelen şeylerden vermek insan olmanın icabıydı çünkü… Ve günlerden cumaydı…
Cuma gününün Müslümanlar için, herkes için ve bilhassa muhtaçlar için bayram olduğunun idrakinde bulunan muhatabımız şöyle haykırıyordu:
'Onlara anlat ki insan kelimelerden ve şiirden yaratılmadı
Tüyler içinde gelen yeni dünya
Bir sandalye kadar hür olduğu gün
Sen cuma gününün hürriyet kadar kutsal olduğunu onlara anlat'
Üstad Sezai Karakoç’un vefâtından üç yıl sonra memleketi Diyarbakır’da tesis edilen Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi’ni ziyaret ederken hafızamı az önce okuduğunuz hatıralar kuşattı. Böylesi mülâhazalar içerisindeyken mekânın müessislerinden Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı M. Mesut Tanrıkulu ile Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi üzerine hasbihal ettik.
- İbrahim Ethem Gören: Mesut Bey, Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi gündeminize nasıl geldi?
- M. Mesut Tanrıkulu: Bir önceki Valimiz Sn. Münir Karaloğlu’un Şehzadeler konağının ilk restorasyon çalışmaları başladığı vakit bir tiwitinde ‘Mekânın restorasyonu bitince Sezai Karakoç Edebiyat Merkezi’ olarak fonksiyonlandırılacağını belirtmişlerdi. Biz göreve başladığımız vakit restorasyon bitmek üzereydi. Sn. Valimiz Ali İhsan SU ve Genel Sekreterimiz Sn. Abdullah ÇİFTÇİ beyin talimatları ile burayı ‘Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi’ olarak projelendirmeye başladık ve hiç vakit kaybetmeden çalışmalarımıza başladık.
- Diyarbakır'ın zengin kültürel dokusundan ve Üstad Sezai Karakoç'un derin ve etkileyici edebiyat dünyasından ilham alarak, gençlerimizin kültür, sanat ve edebiyat alanlarında kendilerini ifade edebilecekleri, geliştirebilecekleri bir alan oluşturmak adına, aynı zamanda, bu merkezle Üstad'ın fikirlerini ve eserlerini gelecek nesillere taşımayı, onların bu büyük düşünürün izinden giderek kendi yollarını çizebilmelerini sağlamayı hedefledik.
- Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evinin tesis amaçlarını da konuşalım...
- Burada daha çok edebiyat ve şiir sohbetleri üzerinde mülahazalarda bulunacağız. Haftalık ve aylık programlar eşliğinde hem yerelden hem de ulusaldan kıymetli misafirler eşliğinde Milli Eğitim Müdürlüğümüz ve Üniversitemiz ile beraber edebiyat halkaları oluşturacağız.
- Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi nezdinde üstada vefâ gösterdiniz. Kamuoyunda Sezai Karakoç'un daha ziyade Kahramanmaraşlı olduğuna yönelik bir algı var. Bu hususta neler söylemek istersiniz?
- Sezai Karakoç’un hem Diyarbakır hem de Kahramanmaraş ile derin bağları bulunmaktadır. Kendisi, aslen Ergani, Diyarbakır doğumlu olup, eğitim hayatının bir kısmını Kahramanmaraş'ta geçirmiştir. Bu durum, Üstad'ın hayatında her iki şehrin de önemli bir yer tuttuğunu göstermektedir. Bununla birlikte Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi olarak, Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi'nin Diyarbakır'da kurulmasını, Üstad'ın köklerine ve doğduğu topraklara bir vefa borcu olarak görmekteyiz.
- Üstad Karakoç'un eserleri ve düşünceleri, sınırları aşan, tüm Türkiye ve dünya genelinde önemli bir etkiye sahiptir. Bu nedenle, onun adını taşıyan bir merkezi, sadece bir şehirle sınırlı olarak değerlendirmek yerine, tüm insanlığa hitap eden evrensel bir değer olarak görüyoruz.
- Diyarbakır, Üstad'ın doğum yeri olarak, onun düşüncelerinin, fikirlerinin ve eserlerinin tanıtıldığı, yaşatıldığı ve gelecek nesillere aktarıldığı bir şehir olacaktır.
- Kamuoyunda oluşan algılar konusunda Sezai Karakoç’un hem Diyarbakır’ı hem de Kahramanmaraş’ı, hatta tüm Türkiye’yi ve insanlığı kucaklayan evrensel bir düşünür ve şair olduğunu vurgulamak isteriz.
- Bizler, Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi ile Üstad'a olan vefâmızı gösterirken, aynı zamanda onun bütünleştirici ve kapsayıcı ruhunu da yaşatmayı amaçlıyoruz.
- Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi’nin hazırlık süreçlerini de konuşalım dilerseniz...
- Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi’nin hazırlık süreci kapsamlı bir planlama ve titiz bir çalışmanın ürünüdür. Bu süreç, az önce değindiğim üzere, Üstad’ın mirasını en iyi şekilde yansıtabilecek ve yaşatabilecek bir merkez oluşturma vizyonu ile başladı. Projeye başlarken, öncelikle Üstad Sezai Karakoç’un eserlerini, fikirlerini ve edebiyatını odağa alacak bir konsept üzerinde duruldu.
- Yer Seçimi ve Restorasyon: Merkezin kurulacağı yer olarak Diyarbakır’ın tarihi ve kültürel dokusuna uygun bir konum seçildi. Seçilen bina, Şehzadeler Konağı olarak bilinen mekân… Burası hem tarihi değerlere saygılı olacak hem de modern ihtiyaçları karşılayacak şekilde restorasyon ve düzenlemelerden geçirildi. Bu süreç, T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın değerli destekleriyle gerçekleştirildi.
- İçerik Planlaması: Bu evin içeriği, Üstad'ın eserlerinin ve düşüncelerinin geniş kitlelere ulaştırılmasını sağlayacak şekilde tasarlandı. Edebiyat atölyeleri, sanatsal performanslar, eğitim programları ve dijital etkinlikler planlanırken, her bir faaliyetin Üstad’ın fikirlerini yansıtacak şekilde olması için özenle üzerinde duruldu. Ayrıca Üstad’a ait kişisel eşyaların, eserlerin, basılı ve dijital materyallerin sergileneceği özel bir mini müze alanı oluşturuldu.
- İstişareler: Hazırlık sürecinde, Üstad Sezai Karakoç'un yakın çevresinden, öğrencilerinden ve arkadaşlarından da destek alındı. Bu kişilerle yapılan istişareler, içeriğin ve faaliyetlerin Üstad'ın düşünceleriyle uyumlu olmasını sağlamada büyük bir rol oynadı. Bu noktada katkıları için Abdülaziz Karakoç, Yüksel Kanar, Muhittin Ağırman, Temel Hazıroğlu, Ufuk Uyan, İbrahim Yılmazer ve Mehmet Ali Abakay beyefendilere teşekkürlerimizi sunarız.
- Altyapı: Tabii, burasının günümüz teknolojilerini etkin bir şekilde kullanması için gerekli altyapı çalışmaları yapıldı. Bu kapsamda, dijital arşivler, eğitim platformları ve interaktif sergiler gibi teknolojik unsurlar entegre edildi.
- Merkezin, sadece bir kültür ve edebiyat evi olmasının ötesinde, toplumun her kesiminden insanı bir araya getiren bir buluşma noktası olması hedeflendi. Bu doğrultuda, edebiyat severler ve gençler için bir çay bahçesi yapıldı.
- Hazırlık süreçleri boyunca, merkezin sadece bir bilgi ve kültür kaynağı olmasının ötesinde, ziyaretçilerine ilham veren, onları düşündüren ve kendi yaratıcılıklarını ifade etmelerine olanak tanıyan bir alan olması amaçlandı. Bu süreç, merkezin kuruluş amacına uygun bir şekilde, Üstad Sezai Karakoç’un edebiyatını ve düşüncelerini yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak üzere titizlikle yürütüldü.
- Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi’nin içeriği hakkında da bilgi istirham ediyorum...
- Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi, Üstad’ın edebiyatını, düşüncelerini ve fikirlerini geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla çeşitlilik gösteren içeriklerle donatılmıştır. Merkezin temel amacı, Sezai Karakoç’un eserlerini ve edebî mirasını korumak, tanıtmak ve bu büyük edebiyatçının fikirlerini yaşatmaktır. Bu bağlamda şunlar söylenebilir:
- Edebiyat ve Sanat Atölyeleri: Merkez, edebiyat ve sanat atölyeleri düzenleyerek katılımcılara yaratıcılıklarını ifade etme, yazma ve sanatsal becerilerini geliştirme fırsatı sunacaktır. Bu atölyeler, Sezai Karakoç’un eserlerinden ilham alarak, onun edebî tekniklerini ve fikirlerini katılımcılara aktarabilir.
- Sergi ve Müze Alanları: Üstad'ın kişisel eşyalarının, çeşitli materyallerinin ve eserlerinin sergilendiği özel alanlar bulunmaktadır. Bu alanlar, ziyaretçilere Sezai Karakoç’un yaşamı ve çalışmaları hakkında bilgi sunar. Üstad’a ait kalemler, tesbihler, gözlükler, çalışma masası ve palto gibi kişisel eşyalar onun yaşamına dair önemli detaylar sağlar.
- Eğitim Programları ve Konferanslar: Merkez, Sezai Karakoç’un düşüncelerini, felsefesini ve edebiyatını daha geniş bir kitleye ulaştırmak amacıyla çeşitli eğitim programları ve konferanslar düzenleyecektir. Bu etkinlikler, Üstad’ın eserleri üzerine derinlemesine analizler ve tartışmalar sunarak, katılımcıların bilgi ve anlayışını genişletebilecektir.
- Arşiv ve Kütüphane: Burada Sezai Karakoç’un eserlerinin ve onun hakkında yazılan bazı eserlerin bulunduğu bir arşiv ve kütüphane yer almaktadır. Böylece, araştırmacılar ve edebiyat severler, Üstad’ın eserlerine ve hakkında yazılanlara kolayca erişebilir ve çalışmalarını derinlemesine inceleyebilirler.
- Sanatsal Performanslar ve Etkinlikler: Sezai Karakoç’un edebiyatını ve düşüncelerini sanatsal ifadelerle buluşturmak için çeşitli performanslar ve etkinlikler planladık. Bunlar, şiir okumaları, tiyatro gösterileri ve müzikal performanslar gibi etkinliklerle katılımcılara Üstad’ın eserlerini farklı yönleriyle deneyimleme imkânı sunacaktır.
- Üstadın şahsî eşyalarının oldukça mütevazı olduğunu görüyoruz... Üstad mütevazı yaşamıyla topluma sizce nasıl bir mesaj iletti? Sezai Karakoç merhumun kitaplarından müteşekkil özel bir alan oluşturdunuz. Bu alanda ne tür etkinlikler yapmayı planlıyorsunuz?
- Üstad Sezai Karakoç'un fikirlerinin, eserlerinin ve yaşam biçiminin geniş kitlelere aktarılmasını sağlayan bu merkez, ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunuyor.
- Merkezde sergilenen Üstad’a ait bizzat kullanılmış eşyalar; kalemleri, tesbihleri, gözlükleri, çalışma masası, palto gibi hatıra objeleri, ziyaretçilere onun kişisel dünyasına adeta bir kapı aralıyor. Bu objeler, Üstad’ın sadece bir yazar ve düşünür olarak değil, aynı zamanda günlük yaşamda hangi objelerle çevrili olduğu, nasıl bir yaşam sürdürdüğü ve bu eşyaların onun düşünce dünyası ve çalışmaları üzerindeki etkisi gibi çok daha kişisel ve somut bir bağlamda tanınmasına olanak tanıyor. Ziyaretçiler, bu sayede Üstad’ın yaşamına dair daha derin bir empati ve anlayış geliştirebilirler.
- Gençler ve diğer ziyaretçiler için bu merkez, Üstad Sezai Karakoç’un fikirlerini, onun edebî ve felsefî mirasını keşfetmek ve bu mirasın kendilerine nasıl ilham verebileceğini anlamak için benzersiz bir fırsat sunuyor.
- Edebiyat atölyeleri, sanatsal performanslar, eğitim programları ve dijital etkinlikler gibi çeşitli aktiviteler aracılığıyla, gençler kendi yeteneklerini keşfedebilir, eleştirel düşünme becerilerini geliştirebilir ve farklı sanat dallarında kendilerini ifade etmenin yeni yollarını bulabilirler.
- Bu merkez aynı zamanda gençlerin ve toplumun genelinin, Sezai Karakoç’un fikirlerini günümüz bağlamında yeniden değerlendirme ve bu fikirleri yaşamlarına nasıl entegre edebileceklerini keşfetme fırsatı da sunuyor. Merkez, ziyaretçilere Üstad’ın düşüncelerinin ve eserlerinin sadece geçmişte değil, bugün ve gelecekte de nasıl bir yol gösterici olabileceğini göstermeyi amaçlıyor.
- Kısacası, bu merkez, ziyaretçilerine ve katılımcılarına, Üstad Sezai Karakoç’un mirasını keşfetme, ondan ilham alma ve kendi yaşamlarında anlam ve amaç bulma yolculuğunda rehberlik ediyor. Bu deneyim, onların sadece bireysel gelişimlerine değil, aynı zamanda toplumsal bilinç ve kültürel zenginliğin artırılmasına da katkıda bulunacak.
- Geride kalan iki aylık süreçte Diyarbakırlıların ilgisi ne gönde gelişti?
- 23 Ocak 2024 tarihinde kapılarını açan Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi, açılışından bu yana Diyarbakırlıların ve gençlerin büyük ilgisini çekti. Kısa süre içinde, ziyaretçilerin ve edebiyatseverlerin uğrak noktası haline gelecektir. Ziyaretçiler, Üstad’a ait şahsî eşyaları, eserleri ve düşüncelerini keşfetme fırsatını buluyorlar. Bu, özellikle gençler arasında edebiyata ve kültürel mirasa olan ilgiyi artırıyor ve onları kendi yaratıcılıklarını keşfetmeye teşvik ediyor.
- Geride kalan süreçte gözlemlediğimiz bu ilgi, alakanın zamanla daha da yoğun ve aktif bir şekilde artacağının işaretlerini veriyor. Burası, gençler başta olmak üzere tüm ziyaretçilere, Sezai Karakoç’un mütevazı yaşamını ve derin düşüncelerini yansıtan bir atmosfer sunuyor. Bu da merkezin sadece bir bilgi kaynağı olmanın ötesinde, ziyaretçilere ilham veren ve onları düşündüren bir alan olmasını sağlıyor.
- Önümüzdeki dönemde, merkezin düzenleyeceği çeşitli etkinlikler, atölyeler ve sergilerle geniş bir kitleye ulaşmayı hedefliyoruz. Bu etkinlikler, Üstad'ın eserlerinin ve fikirlerinin daha geniş bir perspektiften tartışılmasına olanak tanıyacak ve gençlerin edebiyat ve kültürle daha derin bir bağ kurmasını sağlayacak.
- Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi'ne dair sizin ilave etmek istediğiniz hususlar nelerdir?
- Burayı ziyaret etmeyi düşünen herkese kapılarımızın sonuna kadar açık olduğunu ve burada sadece bir kültürel deneyim değil, aynı zamanda bir ilham kaynağı bulacaklarını söylemek isteriz. Üstad Sezai Karakoç’un derin fikirlerinin, edebiyatının ve sanatının yaşatıldığı bu mekânda, ziyaretçiler kendilerini bir keşif yolculuğunun içinde bulacaklar. Edebiyat, sanat, tarih ve felsefenin kesiştiği bu benzersiz ortamda, ziyaretçiler Üstad’ın eserlerini ve düşüncelerini daha yakından tanıma fırsatı bulacaklar.
- Son olarak Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi özelinde kamuoyuna nasıl bir mesaj iletmek istersiniz?
- Ziyaretçilere Çağrımız:
- İlham Alın: Burası, sadece Üstad’ın eserleriyle değil, aynı zamanda onun fikirleriyle de ilham alabileceğiniz bir yer. Kendi yaratıcılığınızı keşfetmek ve kişisel gelişiminize katkıda bulunmak için eşsiz bir fırsat.
- Katılın ve Öğrenin: Düzenleyeceğimiz etkinlikler, atölyeler ve eğitim programlarına katılarak bilgi ve becerilerinizi genişletme imkânı bulacaksınız. Her yaştan ve ilgi alanından ziyaretçilere yönelik programlarımızla herkesin ilgisini çekecek bir şeyler sunuyoruz.
- Sohbet Edin ve Paylaşın: Sezai Karakoç Kültür ve Edebiyat Evi, fikirlerin paylaşıldığı, tartışmaların yapıldığı ve yeni dostlukların kurulduğu bir buluşma noktasıdır. Burada, benzer veya farklı düşünen insanlarla tanışabilir ve fikir alışverişinde bulunabilirsiniz.
- Merkezimize yapacağınız ziyaret, Üstad Sezai Karakoç’un düşünce dünyasına bir yolculuk olacak ve sizi fikirlerin ötesine taşıyacak. Burada geçireceğiniz zaman, sizi sadece kültürel olarak değil, aynı zamanda kişisel olarak da zenginleştirecek. Sizleri, bu benzersiz deneyimi yaşamak ve Üstad’ın mirasını keşfetmek için merkezimize davet ediyoruz.
- Ayrıca bu evin misyonunu destekleyecek yenilikçi fikirleriniz ve projeleriniz varsa, bunları da bizimle paylaşabilirsiniz. Ortak projeler ve işbirlikleri, merkezin etkisinin artırılmasında kritik bir rol oynayacaktır.
İbrahim Ethem Gören/28.02.2024-Yazı No: 392