Güçlü bir tesanüte yaslanan Akpolat Kardeşler küçük yaşlarından itibaren kendilerini huzurlu hissettikleri yerlerde hayal kurup üretim yapmışlar. Bu yer, kimi zaman dedelerine ait evin çatı katı, kimi zaman da evlerinin garajı ve odunluğu olmuş. İş hayatlarında muhtelif şirketlerde gerçekleştirdikleri çalışmaların belli kalıplara endekslenerek sadece kazanç için yapıldığını fark ettikleri zaman kendilerine şu suali tevcih etmişler: “Bir fikri hayal edip, tasarlayıp, üretirken evlâ olan para kazanma endişesinden ziyade Allah’ın rızasını tahsil değil midir?” Bu suale makul ve müsbet cevaplar ararken aynı zamanda ülkemize ve kültürümüze katkıda bulunmayı, akabinde de cemiyete fayda üretecek iş fikirlerini hayata geçirmeyi murad etmişler. Böylelikle 2013 yılında kendi kültürünü ve inancındaki “güzel” kavramını temel alarak zamansız fikirleri tasarlayıp üretmek amacıyla Ihlamurkuyu’da kurulan atölyeleri 2021 yılında kuruluşunda temel aldığı değerlerin mevcut düzende kendine yer bulamadığını fark ederek Çukurcuma Modatölye fikrini hayata geçirmiş.
Akpolat kardeşler geride kalan 10 yılda kanaatimce her biri diğerinden âlâ keyfiyeti hâiz onlarca iş fikrini hayata geçirmiş. Elektrikli otomobil tasarımını ve dahi direksiyondan tekerlek aksamına kadar onlarca otomobil aksamıyla birlikte muhtelif modifiye tasarım ve uygulamaları bu cümleye dâhil edebiliriz.
Emre Akpolat: Güzel Fikirler ve Güzel İşler Güzel Mekanlardan Çıkar
Emre Akpolat, Modatölye’nin gayesini şu cümlelerle özetliyor: “Bizim inandığımız değerlere göre insanoğlunun dünya yolculuğunda, güzel fikirler ve güzel işler güzel mekânlardan çıkar. Bugüne kadar mekân kavramının bulunduğumuz ortam ya da yapı ile sınırlı olduğunu düşünüyorduk, fakat son on yılda aslında mekânın dünyamız olduğunun farkına vardık. Çünkü teknoloji ve dijital medya ile tüm dünyadan haberdar olmaya başladık. İlk önce “Âdem” yani insan, daha sonra Müslüman olarak kalbinde başkalarına yer verebilen insanlar, haberdar oldukları iyi veya kötü tüm hadiseleri derinden hisseder. Kalbinde kendisinden başka hiçbir insana ve canlıya yer veremeyen, haddini aşan insanların kurmaya çalıştığı “Yeni Dünya Düzeni” çabası da “Bizim Dünyamızı” huzursuz ve kötü bir mekâna dönüştürüp dili, dini, ırkı ve ten rengi fark etmeksizin iyi kalpli tüm insanları tehdit eder hâle geldi. Mezkûr menfi çabaya karşı karşı, köklerinden uzaklaşan bizler de bu duruma sessiz kalarak değirmenlerine su taşıyoruz maalesef.
“Büyük Mekanı” Tekrar Şenlendirmek
Yaptığımız bu okuma neticesinde durumdan vazife çıkararak bir arayışa girdik ve “Büyük Mekânı” tekrar güzelleştirmek gayesiyle çözüm olabileceğine inandığımız “güzel bir mekân” tasarlama fikrini kıymetli bir dostumun da desteği ile iki yıl önce Çukurcuma’da hayata geçirdik.
Farklı kültürlerden ve inançlardan insanların konuşlandığı bu güzergâhta, ülkemize gelen misafirlerin de mekân hakkındaki yorumları ve yaptığımız sohbetlerde bizlerle benzer arayış ve düşüncelerde olmaları çözüm için seçilen yolun doğru olduğunu işaret etti.”
Çukurcuma’da Ana Kucağı Misali Bir Sığınma Sahnesi!
Akpolat Kardeşler, Çukurcuma’da sığınma sahnesi yahut ana kucağı misali Modatölye’yi tesis eder etmez kendilerine bir soru daha tevcih etmişler: “Biz bu mekânda nasıl bir yol haritası ile hareket edeceğiz ve nereden başlayacağız?”
Kelâmın bu yerinde muhataplarımız bir kısmını hayata geçirdikleri bir kısmının da kuluçka aşamasında olgunlaşmasını bekledikleri fikirlerini şöyle tâdât ediyor:
“Medeniyetimizin ve dünyanın güncel durumunu iyi okuyup geleceği kurgulama konusunda cüret gösterebilecek mahir gençlerin fikirlerini dile getirdiği ilham verici, mistik ve kendine has bir ruhu olan ortam oluşturmak. Bu konuyu dert edinen farklı bakış açılarına sahip veya farklı mesleklerden insanlarla bir araya gelip “neler yapabilirizi, hangi yanlışları düzeltebiliriz?”i konuşmak.
-Etraflıca düşünerek geniş bir bakış açısıyla tasarlanmış fikirleri üretmek; üretirken kültürümüzü temel almak.
-Batının doğru yaptığı işleri örnek alıp onları taklit etmeden ve kültürlerini benimsemeden, yaptığımız her çalışmada kendi köklerimize bakmamız gerektiğini anlamaya ve dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışmak.
-İnsanî değerleri hedef alarak yapılan gayriahlaki algı çalışmalarının önüne geçmek için bize özgü bir üslupla engelleyici yöntemler geliştirmek.
-Fikir, tasarım ve üretim başlıkları altında sohbet ve istişareler yapmak; öğrencileri ve hocaları bir araya getirmek.
-İstanbul’un değerini ve konumunu ön plana çıkaran işler yapmak.
-Tasarımlarımızı gerçekleştirmek.”
Hasbihale kısa bir kahve molası verirken Emre Akpolat kardeşler nezdinde sanatın, estetiğin ve dahi eserin bulduğu karşılıkları da notlarımızın arasına yazıyoruz:
“Bize göre “sanat” insanın aklındaki bir fikir ya da düşünceyi, hayal ederek tasarladığı; bu tasarımı yaratılışında verilen istidatı kullanarak estetik kurgu ile diğer insanlara anlatmaya çalıştığı bir ifade biçimidir.
Bu ifade biçimi etik kurallara dikkat edilerek yapılıyorsa “eser” niteliği kazanır. Eğer toplum da bu esere sahip çıkarsa sonraki nesillere aktarılma şansı olur.”
Fikirler güzel, peki ‘Akpolat Kardeşler’in yaptığı işler! Çünkü Üstad Necip Fazıl Kısakürek “bize hamle çapında iş lazım!” demiyor mu!
“İnsan beyninin sınırları yani çapı günümüzde kesin olarak belirlenmiş değil, bazen çok büyük çaplarda hayal ettiğimiz ve tasarladığımız bir fikrin hayata geçmiş hali çok küçük çapta kalabiliyor ya da tamamlanamıyor. Aslında yaptığımız işlerin çapı elimizdeki imkân, süre ve verilen desteğe göre değişiyor.
Örnek verecek olursak Naim Süleymanoğlu zulüm gören masum insanların sesini duyurabilmek için Allah’ın ona verdiği istidat yani yeteneğe sarıldı elindeki imkânlar dâhilinde kendi çapında gayret etti. Bir gün o sesi işitenler küçük ama kuvvetli bu adama destek ve imkân verdiler ve sonucunda o çap büyüdü, tüm dünya duydu.”
Ya yapacak olduklarınız:
“Bizim atölyemizde işler iki gruba ayrılıyor. Birinci gruptaki işler, kendi köklerimize bakarak güzel fikirleri tasarlayıp hayata geçirmek. İkinci gruptaki işlerimiz ise, birinci gruptaki hedeflerimiz doğrultusunda gerekli olan imkânları kazanmak için yapmak zorunda olduğumuz işler. Bu bir ev projesi, restorasyon parçası üretimi, geliştirilme aşamasında olan elektrikli otomobil projesi için genel tasarım desteği, özel parça tasarımı ve üretim desteği, farklı alanlarda prototip tasarımı ve üretimi”
Alperen Akpolat: Fikri ve Derdi Olan Herkese Kapımız Açık.
Son kelâm bâbında Alperen Akpolat, okuyucularımıza yaptıkları hizmet ve ürettikleri iş fikirleri özelinde “Sohbetin başında da söylediğimiz gibi ihtiyacımız olan büyük güzel mekânı meydana getirebilmemiz için güzel insanlara ihtiyacımız var. Bu sebeple aslında hepimiz zincirin birer halkasıyız ve bizim de güzel işler yapabilmek adına bu konuda fikri, düşünceleri ve derdi olan herkese kapımız açık” mesajını iletiyor.
İbrahim Ethem Gören/11.01.2024-Yazı No: 385