Page 72 - ANADOLU SANAYİ DEVRİMİ
P. 72
Koçi Bey, Pîrizâde ve Cevdet Paşa baş- il, yurt, ulus gibi kelimelerle ifade edil-
ta olmak üzere birçok Osmanlı aydınını mekteydi. İslâm’dan sonra özellikle Sel-
etkilemiştir. Osmanlı’nın zirvede olduğu çuklular dünyada şehirlerin gelişme ta-
Kanunî dönemi ve sonrasında devletin rihinde önemli bir başarıya imza atarak
zayıf yönleri araştırılıp sürekli ıslahat- insanların ihtiyaçlarını karşılamak üzere
larla Osmanlı’nın durgunluk ve çöküşe önceki kale-şehirleri surla çevrili daha
girmesini önlemeye yönelik birçok lâyiha büyük şehirlere çevirmeyi başardılar. Bu-
(araştırma-rapor) hazırlanarak padişaha nun iktisadi dayanağı, göçebe hayvancı-
sunulmuş ve gerekli ıslahatlar yapılmaya lık ile bitkisel üretimi aynı ekonomi için-
çalışılmıştır. Cevdet Paşa’nın belirttiği gibi de üretmeyi başarmalarıydı. Selçuklular
“ıslahat fikri ve uygulaması Osmanlı’yı böylece daha çok ürünün yer aldığı ön-
devamlı yenileyerek canlı tutan en önemli cesine göre daha büyük şehirler kurmayı
unsurdu”. Bu ifade, Bîrûnî’den mülhem başardılar. Şehircilik tarihinde Selçuklu-
İbn Haldûn’un umran-medeniyet teorisi lar XI. yüzyılın başlarından itibaren Orta
ve tahlilinin Osmanlılar tarafından çok Asya, Mâverâünnehir, Horasan, İran ve
iyi anlaşıldığını göstermektedir. Anadolu’da fethettikleri küçük kale-şe-
hirleri surla çevrili büyük şehirlere çevi-
rerek Buhara, Semerkand, Merv, Belh,
SONUÇ
Isfahan, Tebriz, Ani, Erzurum, Kayseri ve
Bîrûnî, Ahî Evran ve İbn Haldûn’a göre Konya gibi büyük şehirlere dönüştürme-
medeni yaratılan insanın ihtiyaçlarını en yi başardılar. Selçuklular kurdukları bu
iyi karşılayan yerler şehirlerdi. Medeniyet, yeni büyük şehirlere önceleri “şehristan”,
yenilik-modernleşme anlamında şehirler, daha sonra da kısaca “şehir” dediler.
tarım devrimi sonucunda ortaya çıkmış
olup, kır-köyden daha ileri idarî, sosyal ve Selçuklu Sultanı Melikşah’ın himayesinde
iktisadi organizasyonlardır. Yöneticilerin, Bağdat’a yerleşip Nizâmiye medreselerinde
din adamlarının, tüccar ve üreticilerin, nü- eğitim gören Kaşgarlı Mahmud’un Selçuk-
fusun kümelenerek toplandığı, hem tarım lu hâkimiyetindeki tüm Orta Asya Türk
ürünlerinin hem de tarım dışı sanayi ürün- coğrafyasını gezip, deyim, terim, atasözle-
lerinin bulunduğu, dağıtıldığı ve denetlen- ri ve kelimeleri yörelerine göre tesbit edip
diği, maddi ve manevi ihtiyaçların en iyi kaleme aldığı Dîvânü Lugâti’t-Türk adlı
giderildiği yerdir. Bu nedenle şehirler mad- Türkçe-Arapça sözlükte bu coğrafyada
di-manevi ihtiyaçları karşılamanın, bilgiye gelişen şehir, kültür ve yaşantılarına dair
ulaşmanın aydınlanmanın, yenilenmenin, ayrıntılı bilgiler yer almaktadır. Kaşgarlı
yani medeniyetin merkezi olmuştur. Mahmud, 1077'de tamamladığı sözlüğün-
de atasözleri, deyimler ve terimleri tespit
Medeni ihtiyaçları karşılayan yeni şehir- ederken, Bîrûnî'nin -mukaddime kısmını
ler, Orta Asya’da Türklerin hâkimiyet yayınladığımız- 1030-1048 yılları arasında
alanlarında yaşanan tarım ve ticaret dev- kaleme aldığı el-Cemâhir adlı eserindeki
rimiyle ortaya çıkmıştı. Türk dilinde şe- medeniyet, şehir ve yaşamla ilgili tespitle-
hir, İslâm öncesinde kent, balık, balgat, rinden büyük ölçüde istifade etmiştir.
TEDARİKÇİ VAKIF İŞLETMELERİNİN ORTAYA ÇIKIŞI - 71