Page 15 - Evliya Çelebi Hac Yolu
P. 15

haramlardan, keyif vericilerden, macunlardan ve sarhoş edicilerden bir şey nasip
                                olmamıştır. Ta yüce atamız Türk-i Türkân Hoca Ahmed Yesevî ibn Muhammed
                                Mehdî’den beri atalarımızdan şarap ve keyif verici şeylerden yemiş içmiş yoktur.


                                Tebriz hanı Kelb-i Ali Han ile sohbetleri sırasında onun içki içmesi için ısrarını geri
                                çevirmiştir. Han’ın, Evliyâ’nın içki içtiğini kimsenin görmeyeceğini söylemesi üze-
                                rine Cenab-ı Hakk’ın her yerde hazır ve nazır olduğunu söylemiştir.


                                Evliyâ Çelebi latifeye düşkündür. Yeri geldikçe şakalaşmasını sever.


                                “Cenâb-ı Allah hakire o kadar güzel dil açıklığı vermişti ki nice tumturaklı sözler,
                                kendi icadım olan çeşit çeşit şakalar ve kendime özgü nice cümleler söylerdim.
                                Bir kere ettiğim şakayı tekrar etmek ihtimalim yok idi. Eğer kendileri isterlerse söy-
                                lerdim.”


                                Evliyâ Çelebi hiç evlenmemiştir. Ömrü boyunca bekâr yaşamıştır. Genç yaşlarda
                                başlayan uzun seyahatlerin evlilik hayatına pek de müsaade etmeyeceği aşikârdır.
                                Gezileri arasında, daha doğrusu geçişleri sırasında uğradığı İstanbul’da bir süre

                                kalınca sıkılmış, hemen kendisine gezi kapıları ve bahaneleri arayıp bulmuş, çoğu
                                zaman da bu imkânlar kendiliğinden doğmuştur.


                                Evliyâ Çelebi’nin en önemli özelliklerinden biri de musikiye olan düşkünlüğü ve
                                musiki bilgisidir. Hafızlık eğitiminde musiki bilgisinin yeri büyüktür. Tecvit ve kıraat
                                eğitimi musikiye temel teşkil etmekle birlikte hafızların güzel sesli ve kulaklarının

                                musikiye yatkın olması tercih edilir. Musikiye olan aşinalığını pek çok yerde bir
                                övünç kaynağı olarak anlatır. Özellikle Sultan IV. Murad ile sohbetleri sırasında ve
                                hele ilk karşılaşmasında musiki alanında ne denli derin bilgi sahibi olduğunu gös-
                                termek için sergilediği tavır ve sıraladığı musiki bilgileri onun bu konuda çok iddi-
                                alı olduğunun bir kanıtıdır. Her gittiği yerde ortamını bulduğu an musiki fasıllarına

                                başlar ve maharetini sergiler. Tebriz hanıyla konuşmasında eline tefini alıp güzel
                                bir fasıl geçer. Tekkelere ve kiliselere gittiğinde mutlaka musikiden bahis vardır.


                                Evliyâ Çelebi’nin çok öne çıkmayan özelliklerinden biri de şairliğidir. Onun şiirleri-
                                ni sanat yönünden değerlendirmek bizim işimiz değildir. Onu konunun uzmanları
                                değerlendirecektir. Evliyâ Çelebi bütün ciltler boyunca şairlerden ve şiirden bah-
                                seder, yeri geldiğinde onlardan alıntılar yapar. Bazen de yere uygun düşecek şiiri

                                kendisi yazar. Evliyâ’nın şiirleri genellikle tarih düşürmeler ve kitabelerdir.

                                Evliyâ Çelebi  aynı zamanda hattattır. Karahisarî tarzında  yazdığını  söyler ama







                                                                                              Evliya Çelebi Hac Yolu | 13
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20