Page 20 - Evliya Çelebi Hac Yolu
P. 20

‘Ayâ bu benim rüyam mıdır? Yoksa gerçek hâlim midir? Yoksa doğru rüyam mıdır?’
               diye türlü düşünceler ile iç rahatlığına ve gönül zevkine ulaştım. Daha sonra sa-
               bahleyin pâk abdest alıp sabah namazını kıldım, İstanbul’dan Kasımpaşa’ya geçip
               yorumcu İbrahim Efendi’ye rüyamızı yorumlatıp,


               Cihanı süsleyen ve dünyayı gezip dolaşan seyyah olup güzel sonla işin tamam
               olup Hazret’in şefaati ile cennete girersin, diye müjdeleyip el-Fatiha dedi.


               Oradan Kasımpaşa Mevlevihanesi Şeyhi Abdullah Dede’ye varıp mübarek ellerini
               öpüp rüyamı onlara da yorumlattım.


               On İki İmamın elini öpmüşsün, dünyada himmetli olursun, Aşere-i Mübeşşere el-
               lerini öpmüşsün, cennete girersin, Çâr-yâr-ı güzinin mübarek ellerini öpmüşsün,
               dünyada bütün padişahlarla sohbet etme şerefine erip has nedimleri olursun. Ola

               ki Hz. Risâlet’in cemalin görüp mübarek ellerini öpüp hayır duasını almışsın, iki
               dünya mutluluğuna ulaşırsın. Ebu Vakkas oğlu Sad’ın öğüdü üzerine önce bizim
               İstanbulcağızımızı yazmaya gayret edip elinden geleni sarf eyle, ‘Takdir edilen
               olur’ fetvasınca sana da takdir olan nasibin elbette gelir” diye yedi cilt değerli ne-

               fis tarih kitapları hediye edip “Yürü işin rast gele, el-Fâtiha”, deyip hayır dualarıyla
               nasiplendik. Daha sonra hakir, fakirane teklifsiz evimiz olan sığınağımız köşesinde
               kitap hazinesine sahip olup bazı tarihler okuyarak doğum yerimiz olan kralların
               hasret çektiği yer ve felekler denizinin limanı olan Makedon vilâyetinin sağlam

               kalesi ve güçlü seddi olan İstanbul’un yazımına başladık.”

               Evliyâ Çelebi rüyadan sonra İstanbul hakkında kitaplar okuyup bu büyük ve tarihî
               şehri yazmaya başlar. Seyahatname’nin 1. cildi işte bu rüya sonrası yazılmıştır. Bu

               arada Saraya girip padişah musahibi olur ve öğrenimini orada devam ettirir. İçin-
               de yanan gezme ateşi bir türlü sönmez ve babasından habersiz bir gün gemiyle
               Bursa’ya kaçar. Bursa seyahati dönüşü babasının huzuruna çıktığında babasından

               tatlı bir azar işitir. Babası bu ateşli gencin içindeki sevdayı iyi bildiğinden dünya-
               yı gezip dolaşmasını ve gezip gördüklerini yazmasını söyledikten sonra kulaklara
               küpe olması gereken güzel bir nasihatte bulunur. İşte o nasihat:


                                         Evliyâ Çelebi’ye Baba Nasihati

               Oğul, âdem yoksul olur, Besmelesiz yemek yeme. Ser verecek sözün var ise sakın

               hatununa deme. Cünüp olup yemek yeme.
               Elbisenin söküğünü üstünde dikme. İyi adını kötüye takma ve kötüye yoldaş olma,
               zararını çekersin.






               18 | Evliya Çelebi Hac Yolu
   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25