Page 18 - Evliya Çelebi Hac Yolu
P. 18
Rüyasında Peygamber Efendimizi görmesi
Evliyâ Çelebi, seyahate çıkmasına sebep olarak, gördüğü bir rüyayı gösterir. Sey-
yahımızın gönlüne gençlik yıllarında Mekke, Medine ve diğer kutsal yerleri gezip
görmek, orada yatmakta olan, başta iki cihan serveri Peygamber Efendimizin ve
mübarek zatların kabirlerini ziyaret edip onlara dua okumak sevdası düşer. Bu şe-
kilde hasret, sıkıntı ve ümitle İstanbul içinde aylak ve başıboş gezinirken bir gün
rüyasında kendisini İstanbul’da Eminönü’nde bulunan Ahi Çelebi Camii’nde görür.
Rüyayı gördüğü tarih 10 Muharrem 1040 yani 19 Ağustos 1630’dur.
Rüyasında cami içinde iken kapı açılıp silahlı ve nur yüzlü askerlerle camiin içi do-
lar. Cemaat sabah namazının sünnetini kılıp salavata başlayınca yanındaki zattan
kim olduğunu sorar. O zat da “Aşere-i Mübeşşere’den kemankeşlerin pîri Ebî Vak-
kas oğlu Sa’d’ım” der. Evliyâ Çelebi bu zattan cami içinde bulunan kalabalığın kim-
ler olduğunu sorar. Onların peygamber ruhları, sahabeler, muhacirler, ensar ve
Kerbelâ Şehitleri olduğunu öğrenir. Mihrapta Hazret-i Peygamber ve çevresinde-
kilerin de 4 halife olduğunu, diğerlerinin yine tanınmış zatlar olduğunu isimleriyle
bir bir sayar. Kızıl kanlı esvaba gark olmuş zatların Hazret-i Hamza ve diğer şehitler
olduğunu, bunların darda olan Kırım’da Tatar askerlerine yardıma gittiğini öğrenir.
Hazret-i Sa’d, Evliyâ Çelebi’ye sabah namazının sünneti kılındıktan sonra kendisin-
den kamet eylemesini isteyeceklerini ve kendisinin de kamet eylemesini söyler.
Namaz kılındıktan sonra Hazret-i Peygamber’in elini öpüp ‘Şefaat ya Resulallah’
deyip rica eyle” diye Ebî Vakkas oğlu Sa’d tembih eyler.
“Ebî Vakkas oğlu Sa’d öğretmesiyle hizmetimi tamam ettim. Hz. Risâlet mihrapta
yakıcı sesle uzzâl makamında bir Yâsîn-i şerif, üç kere İzâcâe ve Mu’avvezeteyn
surelerini tamam okudu ve Bilâl Fâtiha dedi.
Hazret mihrapta ayak üzere dururken hemen Ebî Vakkas oğlu Sa’d hazretleri elim-
den yapışarak Hazret’in huzuruna götürüp,
-Sadık âşığın ve müştak ümmetin Evliyâ kulun şefaatini rica eder, dedi.
-Mübarek ellerini öp, deyince ağlamaklı olup mübarek ellerine küstahane dudak-
larımı vurup heybetinden,
-Şefaat yâ Resulallah, diyecek yerde,
-Seyahat yâ Resulallah, demişim.
16 | Evliya Çelebi Hac Yolu