Page 17 - Evliya Çelebi Hac Yolu
P. 17
Bizde vakıflara hiç önem verilmediği, kâfirlerin ise bu konuya çok önem verdikle-
rini anlatır. Vakıflarımızın dikkatsizlik ve özellikle de idarecileri tarafından suiistimal
edildiği için zaafa uğradığını ve yok olduğunu çarpıcı bir şekilde anlatır. Vakıflara
ne yazık ki diğer İslâm ülkelerinde de dikkat edilmediğini hayıflanarak yazar.
Evliyâ Çelebi’nin çevresi, mensup olduğu aileden dolayı çok geniş ve önemli ki-
şilerden oluşmaktaydı. Bu sayede Saray’a girmiş ve Sultan IV. Murad’a musahip
olmuştur. Bundan sonra vezirlerin ve paşaların yanında, onların dostu, arkadaşı
ve memuru olarak dünyayı gezmiştir. Bunlar içinde çok yakın olduğu kişi, aynı
zamanda akrabası, yani annesinin amcasının oğlu olan Melek Ahmed Paşa’dır. Bu
zatın yanında uzun seyahatlere çıkmıştır. Defterdarzade Mehmed Paşa, Murtaza
Paşa ve Sadrazam Fazıl Ahmed Paşa, hizmetinde bulunduğu devlet adamlarından
bazılarıdır. Ayrıca zamanında bulunan devlet adamlarından ve paşalardan dostluk
kurmadığı yok gibidir.
Evliyâ Çelebi, Avusturya’ya gittiğinde Avusturya imparatoruyla sohbet etmiş ve
ondan aldığı papinte kâğıtla (izin belgesi) hem Nemçe (Avusturya) ülkesinde hem
de diğer Hristiyan ülkelerde rahatça gezip dolaşmış ve itibar görmüştür. Hatta
Rusya’ya gittiğinde bile elindeki bu kâğıtla itibar görmüştür. Papinte aldığı diğer
bir yer de Tûr-ı Sînâ’daki kilisenin başpapazıdır. Girip gezmesi zor olan bu yerlere
rahatça girmesi ve itibar görmesi için başpapaz kendisine bir izin belgesi vermiştir.
Evliyâ Çelebi’nin dostlarının önemli bir kısmı da makam mevki sahibi olmayan,
kimi meczup, harabati ve yersiz yurtsuz kimselerdir. İstanbul’da yaşadığı genç-
lik yıllarında ilişki kurduğu bu meczup zatlardan uzun uzun bahsetmektedir.
Anadolu’yu gezerken de yanında harabati kişiler vardır. Avrupa topraklarında do-
laşırken de bunların bazılarını yanına almıştır. Can dostlarım dediği bu zatlardan
bazıları şunlardır: Kırım’da Baba Mansur, Derviş Ahmed Halhali, Baba Türabi Sel-
mani, Aşçı Baba Şüca ve Derviş Vahid vardır.
Evliyâ Çelebi, padişah, kral, sadrazam, vezir, paşa, derviş, şeyh, papaz, halktan sı-
radan insanlarla yakınlık kurduğu gibi azılı haydutlarla ve Celâlî eşkıyalarıyla da
yakınlık kurmuş ve bazen dost olmuştur. Bunların yakalanışı, idam edilmeleri veya
beraber geçirdikleri zamana ait hikâyelerini yeri geldikçe anlatmıştır. Yazarımızda
hele bazılarının son zamanlarını anlattığı hikâyelerine bakıldığında onlara karşı bir
hayranlık da beslediği görülmektedir. Kara Haydaroğlu adlı eşkıyanın yakalanıp
İstanbul’a getirilişi ile ilgili anlattığı kısımda onu bir halk kahramanı, bir yiğitlik ör-
neği olarak takdim etmeye çalışmıştır.
Evliya Çelebi Hac Yolu | 15